Gönderi

İnsan ömrü bir an sürer, özümsüz artsız aralıksız bir akış, algımız belirsiz, tüm bedenimiz bozulmaya yazgılı,ruhumuz bir kargaşa,yazgımız öngörülemez, ünümüz güvenilmezdir. Tek sözcükle, bedenimize ait olan her şey akan bir ırmaktır, ruhumuza ait olan her şey de salt düş ve yanılsamasıdır; yaşamımız yabancı bir ülkede savaş zamanı ve yolculuktur, ölümden sonraki ünümüz ise unutulmuştur. Bize koruyacak ne kalıyor geriye? Tek,biricik şey, felsefe. Bu da; içimizdeki koruyucu ruhu el değmemiş ve arı olarak koruyabilmekte yatar, her zaman hazlara ve acılara egemen, rastgele ya da yapmacık amaçlar ya da ikiyüzlülükle davranmayan, başkalarının belli bir şeyi yapmalarından ya da yapmamalarından bağımsız; bundan başka kendisine ait olan her şeyi, ona ayrılan her şeyi, kendisiyle aynı kaynaktan gelen bir şey gibi alır; her şeyden önce de ölümü dingince bekler, çünkü, onun her canlının oluştuğu ögelerin serbest bırakılmasından başka bir şey olmadığına inanır. Eğer bu ögeler için durmadan birbirlerine dönüşmekte korkulacak bir şey yoksa, onların tümünün değişmesinden ve dağılmasından biz neden korkalım? Çünkü bu doğaya uygun olarak meydana gelen hiçbir şey kötü olamaz.
·
49 görüntüleme
ROJDA POLAT