Gönderi

156 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Öncelikle belirtmek istediğim şey kitap iki ciltten oluşuyor. Birinci kitap Mustafa, ikinci kitap Kemal. Bence üçüncü kitapta gelmeli belki Atatürk olabilir adı. Kitapta aslında bize ilkokuldan beri anlatılan Atatürk ince ince anlatılmıştır. Bir kitap düşünün ki, o kitap Atatürk'ün doğumundan başlayıp Atatürk' ün evini, ailesini, çocukluğunu, öğrencilik yıllarını, gittiği okulları, harp akademisini, savaşları, cepheleri, komutanlıklarını fotoğraflarla destekleyerek anlatan ve okuyucuya hikâyelerle, fotoğraflar arasında görsel bir şölen sunan bir kitap olmuş. Belli ki yazar büyük bir özenle, titizlikle ortaya bir eser çıkarmış. Yazarın sosyal bilgiler öğretmeni olması cümlelerin daha anlaşılır seviyede kalmasına, daha kolay anlaşılmasına yol açmış. Adeta sınıfta tarih dersi dinliyor gibiydim. Ve mutluydum. Zaman zaman okurken içimde bir coşku bana eşlik ediyordu. Mustafa Kemal'in ya da Anadolu'da sıradan bir kadının, cephede bir askerin dramına, karargahta bir kumandanın endişeli bekleyişine tanık oluyordum. Güzel, akıcı bir yolculuktu benim için. Kitapta beni en çok etkileyen şey ise yazarın ara ara anlattığı hikayeler oldu. Ve yorumumu bu hikâye ile bitireyim. " ...Afyon'da, Büyük Taarruz'da şehit olan oğlumun bugün kokusunu duyuyorum. Gözlerim hastadır. Bırakın beni... Bir kez de yaşayan çocuklarımı göreyim." Herkes açıldı, yaşlı kadın en öne alındı, artık hepsi onun bir çocuğu olan askerleri gözyaşları ile izledi. Demir Tümen; çiçek ve konfeti yağmuru altında, gözyaşları içinde, davul ve zurna eşliğinde, alkış yağmuruyla , " Yaşa Asker!" Sloganlarıyla....
Kemal
KemalMetin Özdamarlar · Sonsuz Yayıncılık · 2021116 okunma
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.