Siyah Kuğu 2, Ruh Kadehi Kitap Yorumu
"Karanlıkta bulutlar parçalanıyor, kaldırımlarda yağmur kokusu. Burası Soyhan. Buradan, ıslanmadan çıkamazsın."
•
(Kitabı 2. okuyuşum ilk okuduğum zamana göre yorum yapacağım.)
•
Kitabın konusunu ilk kitabın incelemesinde yaptım. Bu yüzden direkt yorumuma geçeceğim: O nasıl bir başlangıçtı, o nasıl bir sondu? Gerçekten şoktayım ve ağlıyorum. İlk kitaba göre çok farklıydı. Fantastik ögeler bu kitapta daha çoktu ve bu durumu çok sevdim. İlk kitabı okuduğunuzda aklınızda çok fazla soru işareti kalıyor bu kitapta ise her şeyi yavaş yavaş anlayıp, öğreniyoruz. Kitap çok akıcıydı. İlk kitaba göre çok aksiyonluydu. Sürekli bambaşka olaylar yaşanıyordu. Ayrıca bu kitapta duygusal kısım da ağır basıyordu. Okurken sürekli ağladım. Yaşanan olayları bizzat ben yaşıyormuşum gibi hissettim. Kitap bir anda bitti ve ben "Nasıl yani?" falan oldum. Biraz kitabın finalinden bahsetmek istiyorum. O son... Saatlerce, günlerce ağladım. Hiçbir kitapta bu kadar çok ağlamamıştım. Her şey bir anda oldu ve ben sürekli ağladığım için sayfaları bulanık görmeye başladım. Peki ya o son sahneye ne demeli? Pamir'in sağ gözünden düşen bir damla yaş ve benim gözümden düşen binlerce yaş...
•
Karakterlere gelecek olursam, Nil ve Pamir en sevdiğim karakterler ve en sevdiğim çiftler arasına hemen girdi. Nil ne yaşadıysa, ne hissettiyse aynı şeyleri ben de yaşadım ben de hissettim. Çok özel bir karakter benim için. Pamir... Ne diyebilirim bilmiyorum sadece şunu bilin onu çok sevdim. O kadar çok sevdim ki... Hatta Pamir'in sağ gözünden düşen bir damla yaşta takılı kaldım ben. Melih'e çok üzüldüm. O itiraf ettiği şeye çok şaşırdım. Çok özel bir karakter oldu benim için. Hepsinden ayrı olarak ise en sevdiğim Zifir oldu. Nil'in küçük siyah kedisi. Ziyan kedi... Malik'den nefret ediyorum. Aynı şekilde babasından da...
•
Toparlayacak olursam çok severek okuduğum bir seri oldu. Hatta en sevdiğim seriler arasında. Mutlaka alın okuyun. Pişman olmazsınız.