Önce bu harika kitabı keşfettiğim 
Murat Ç videosunu buraya bırakmakla başlamalıyım.
youtu.be/rAGvk2YePcU
Çünkü videoda geçen kitaplardan ikisini okuyup ikisinden de çok etkilendim. Videoyu izledikten sonra aldığım diğer kitapları da yakın zamanda okuyacağım. Önerilerinin takipçisiyim canım dostum!
1 Mayıs 1929 Çarşamba Berlin...
"Kanlı 1 Mayıs"
İşçi sınıfının davaları yolunda ne olursa olsun vazgeçmemelerinin romanı Wedding Barikatları. Yazar Klaus Neukrantz, bu mücadeleyi baştan sona muhteşem bir şekilde okuyucuya aktarmış.
O gün neler olduğunu kısaca yazmak istiyorum önce.
Hem sosyal demokrat hem de "yoldaş" olan SPD’li emniyet genel müdürü Karl Zörgiebel'e güvenmişti onlar. Ancak hiçbir şey bekledikleri gibi olmadı. Nisan 1929'da yasak kapsamına alındı 1 Mayıs ama KPD'nin 1 Mayıs'ı kutlama çağrıları devam etti. Ve o gün geldiğinde 8 binden fazla işçi Wedding'den başlayarak yürüyüşe geçti. Sokağın hem girişini hem de çıkışını tutan polisler ise daha sonra farkedildi. Eğer iyi niyet olsaydı, bir taraf boş bırakılır ve işçilerin dağılması sağlanırdı diye düşünüldü, doğruydu...
SDP üyesi tesisatçı Max Gemeinhardt, evinin penceresini hızlıca kapatmadığı için polis tarafından vurularak öldürüldü. Kızıl Sokak'da öldürülen işçi haberi yayıldı ve barikatlar kurulmaya başlandı. Amaç, polisi uzak tutmak ve daha fazla kişinin ölmesini engellemeye çalışmaktı. Yine başarılı olamadılar ve bu kez polis panzerlerle alana saldırıp evlerin pencerelerinde Kızıl Bayrak bulunan her binaya ateş etti!
İşçiler, polisleri de amaçlarını da anladığında saldırı da şiddetlenmeye başladı. Ne "yoldaşları" Karl Zörgiebel yanlarında durdu ne de onlar gönüllerince 1 Mayıs kutlayabildiler. Silahsız girdikleri kutlama alanında, silahlı saldırılara uğradılar. Yaralandılar, dövüldüler ve öldürüldüler. Provakasyonlarla silahlandırılmaya çalışıldılar. Saldırgan olarak adlandırılan işçilerin hiçbir zorlamada ve karşı müdahalede bulunmadığı daha sonra ortaya çıktı ama her şey için çok geçti.
"Polislerin kılına bile zarar vermeden mermilerini 14 tabancaya isabet ettirip silahlarını ellerinden düşürten işçiler" manşetleri okunuyordu 2 Mayıs'da gazetelerde. Ne de olsa hepsi keskin nişancıydı işçilerin! (Ama olaylar sonrası Berlin polisinin tükettiği mühimmatların sayımı yapıldığında 10 bin 981 mermi kullanıldığı ortaya çıktı!) KPD'nin de çağrısı ile 25 bine yakın işçi greve başladı, 1200 işçi tutuklandı, 250 işçi yaralandı!
Büyük kayıplar verildi ve 1 Mayıs kana bulandı.
Çok sayıda insan gözaltına alındı, "yoldaş" Zörgiebel tarafından olağanüstü hâl ilân edildi. Caddeye bakan pencereler kapatıldı, ışıklar söndü, hayat durdu. Her şey birkaç gün içinde oldu. Yani sonuç olarak 1 Mayıs'ın faturasını işçiler ve aileleri ödedi!
İşte bütün bunları ve daha fazlasını dehşetle okudum ben. Yazardan ve anlatışından çok etkilendim. Bütün canı yanan, ezilen, hor görülen insanlar adına bir kez daha utandım.
Kanlı kutlamayı ve buradaki insanların vermiş olduğu mücadeleyi daha evvel incelemiş ve hakkında araştırmış olsam da elimdeki kitap unutamayacaklarım arasına girdi. Sizlere de mutlaka tavsiye ediyorum mutlaka.
··
1.936 görüntüleme
Babylon Berlin dizisi var iki savaş arası Almanyasını anlatan bir Alman dizisi. İlk sezonunda geçiyor bu olay da. Gerçi binlerce benzeri yaşanmıştır son yüzyıl boyunca tanıdık bazı ülkelerde de. Neyse elinize sağlık, diziyi de tavsiye ederim, senaryo, kurgu, oyunculuk, her şey çok güzeldi. Dönemi de çok güzel anlatıyordu
Yakın zamanda incelemesini yaparım fazi, birlikte okuduk ama sen benden önce bitirdin haliyle. 😃 Hem edebi yönü hem de yaşanan olayları başarılı bir şekilde aktarması nedeniyle kitap gerçekten övülmesi ve okunması gereken kitaplardan.
Almanya'nın geçmişine baktığımızda gerçek anlamda huzurdan uzak bir ülke olduğunu görüyoruz. O kadar karışık ve olayı bitmeyen bir ülke ki Polis her zaman elinden kan eksik olmayan bir birim olarak karşımızda duruyor.
Nice birlikte okumalar olsun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.