Gönderi

1064 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Rüzgar kocamış ormanlarının arasından, ışıl ışıl ovaların üzerinden güneye, keşfedilmemiş topraklara doğru esti. Bu rüzgar son değildi. Zaman çarkı dönerken sonlar yoktur ve asla olmayacaktır. Ama bir sondu. Bu cümleler Zaman Çarkı serisinin son kitabının son sözleriydi. Bir efsanenin sonuydu. Mutlu muyum? Hayır. Kızgın mıyım? Evet. Ayrıca büyük bir hayal kırıklığı içerisindeyim. Benim için Işığın Anısı güzel bir kitap değildi, okuduğum en kötü final kitabıydı. Brandon Sanderson, kendisi en sevdiğim yazarlardan birisi fakat beni öyle üzdü ki. Bir ara Fırtına Toplanıyor ve Geceyarısı Kuleleri'nin başarısını boşverip "Düş Hançeri benim için Zaman Çarkının final kitabıdır, Zaman Çarkı bitmemiş bir seridir," diye bile düşündüm. Fakat bu diğer iki kitabın iyi yanlarını bir anda silip atamam. O kadar fazla şey oldu, o kadar yerde ağladım ki... Öncelikle iyi yanlarına odaklanmak istiyorum. Buradan sonra bol bol spoiler olacak. •Lan ve Malkier. Beni çok mutlu eden bir karakter oldu. Mücadelesi sonunda kadar haklı, zorlu ve gurur verici oldu. Canım Gawyn ve Galad'ın başlattığı mücadeleyi sona erdirerek Demandred'e son darbeyi vurdu, Son Savaş'ta sonuna kadar savaştı. •Mat. Kendisini sonradan sevmeye başlamıştım ve ara sıra sinirlendiğim zamanları oldu. Fakat kötü bir Final kitabının güzel yönlerinden biriydi. Tuon'la yaşadığı gelgitler, Tuon'la olan ilişkisi, askeri zekası kitabı ilerleten-sırtında taşıyan durumlardı. •Ayrıca genel olarak seri içerisindeki mizahi yönleri sağlayan karakter de Mat bu yüzden kendisini seviyorum. Bunlar final kitabının sevdiğim yönleriydi. Şimdi ise, bir final kitabı nasıl mahvedilir, ölen bir yazarın arkasından,seriyi ne kadar severseniz sevin-ne kadar iyi bir yazar olursanız olun bir seri nasıl bitirilemez kısımları... •EGWENE VE GAWYN?!!!!!!!! Gawyn Trakand serinin başrolü değildi. Fakat benim en sevdiklerimdendi çünkü Egwene seriyi bırakın, okuduğum bütün kitaplar arasından en sevdiğim karakterlerden birisi. Bu sebepten dolayı Gawyn'i çok severim. Gawyn o yüzükleri gördüğünden beri içine büyük bir kurt düştü, ve o yüzüklerin verdiği cesaretle gidip Demandred'e saldırdı. Ve bu onun sonu oldu. Bir süre kitabı okumaya devam edemedim. Acayip yıkıldım. "Ya Egwene de ölürse?..." Diye düşündüm ve bu da oldu. Yaşadığım hayal kırıklığı ve üzüntüyü gerçekten ifade edemem. Bu iki karakter öldükten sonra serinin sonunun beni hiç mutlu etmeyeceğini biliyordum. Fakat daha sonra suçun bütün seride değil yalnızca bu kitapta ve Brandon Sanderson'da olduğunu anladım. Egwene al'Vere son nefesine kadar Işık için savaştı. Gawyn Trakand da öyle Sırf Rand'ın sevgilileri olduğu için yaşayan Min ve Aviendha'dan daha çok hakettiler yaşamayı. Egwene'nin Rand'la konuşup "Kahraman olmamıza izin ver..." Başlıklı konuşmasını sevmedim. •Egwene ve Tuon arasında ise beklediğim kadar gerginlik yaşanmadı fakat yapılan konuşmalar gerçekten etkileyiciydi. •Serideki tutarsızlıklardan birisi de Egwene'nin Elayne'e mühürlerin kırılmasına karşı olmadığını sadece zamanı geldiğinde kırılmasını istediğini söylediğini biliyoruz. Fakat Moiraine'e havalı bir giriş yapılması için Egwene, Amyrlin Makamı herkesin arasında küçük düşürüldü. Israrla Rand'a mühürleri kırmamasını söyledi.Zaten sonrası ortada yılan Mazrim Taim'in işini bitirdikten sonra öldü... Mühürleri de kişilik sorunları yaşayan Logain kırdı. Söylenecek o kadar fazla şey var ki gerçekten hepsini sığdırmaya çalışırsam çok uzun sürecek o yüzden beni ilk Robert Jordan'da beri sinirlendiren bir mevzuya da değinmek istiyorum. •Elayne, Min, Aviendha. Final kitabıyla birlikte, önceden sevdiğim Min, artık gereksiz ve gıcık bir karakter oldu benim için. Aviendha ise biraz sempatimi kazandı. Elayne'e ise... Bilemiyorum. Herkese bir şeyler oldu fakat Elayne sağlam kaldı. Bu 4 kişilik ilişkiye anlam veremiyorum. Kabullenebilmek için çaba gösterdim, fakat hayır. Olmuyor. Bu ilişki'ler'den sonuna kadar tiksindim. Özellikle final kısmında bu üç gerizekalı güya Rand'ın yaşadığını belli etmeyeceklerdi. Aynen aynen tepkisiz kalarak çok iyi belli etmediniz. Ayrıca Rand'ın sanki Min çok işe yarıyormuşcasına 'Tuon ve Egwene arasındaki gerginliğe tampon olması görevi' vermesi... Çok saçmaydı, çok çok saçmaydı. Min kim ki ???? Koskoca Amyrlin Makamı'yla Seanchan İmparatoriçesi arasında, Min kim ki onları yatıştıracak??! •Perrin tek bir kişinin peşine düşerek zorlu bir mücadele verdi fakat benim aklıma Faile'deydi. Eğer onlarda kavuşamasalardı... Kitap iki kat kötü olacaktı. Lanfear'ın Perrin'e içtepi yaptığı sahnede de kitabı fırlatmak istediğim yerlerdendi. "Bu kadına olan aşkı Faile'ye olan aşkının yanında hiçbir şeydi..." anlamına gelen cümle olmasaydı fırlatırdım da. •Greandal'ın pislik yapması beklenen bir olaydı ve kitaptaki gerilimi sağladığı için güzel yerlerdi. •Nynaeve'in çok olmaması,Morgase'ın tenekelerin yanında çok az görülmesi, Tenecekecilerin şarkılarını bulamaması, Loial'ın Lan ' yardım edeceğine kitabı için yalnızca Lan ve Demandred arasındaki mücadeleyi izlemesi ve Siuan ve Gareth Bryne'ın ölümünün kısa tutulması da sevmediğim bir diğer olaylardı. •Bir yerde dedim ki "Kitabın adı Işığın Anısı değil, Androl ve Pevara'nın aşkı olmalıydı..." Evet tamam faydalı şeyler yaptınız okey. Ama diğer karakter varken neden kim olduğunu zar zor hatırladığım Pevara ve sonradan gelen Androl?!!! Kara Kule savaşı Logain üzerinden verilebilirdi. Min'in gereksiz görülerinde gördüğü 'Logain'in ihtişamını' görürdük en azından. Şahsen Logain ile ilgili ihtişam falan göremedim, kişilik bozukluğu yaşayan ve amacını şaşıran birisi gördüm. Buradaki karakterler, Zaman Çarkının-Robert Jordan'ın insanları değildi benim için. Bütün o notlara rağmen... Brandon Sanderson'ın Zaman Çarkı serisine dahil ettiği Işığın Anısı isimli kitabı beğenmedim. Zaman Çarkının yeri ise bende çok çok ayrı ve çok değerli.
Işığın Anısı
Işığın AnısıRobert Jordan · İthaki Yayınevi · 2013393 okunma
·
446 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.