128 syf.
7/10 puan verdi
Merhaba sevgili okur
Kasım Hasan ÜNAL in özenle hazırladığı 
Hayykitap'ın yayımladığı #cebimdeyoktuyüreğimdenverdim adlı eserin yorumu ile karşınızdayım.
Türk ve Dünya Edebiyatı bakımından çağın en önemli şairlerinden biri olan Nazım Hikmet Ran , tutkulu kişiliği özgün yeteneği ile hepimizin sevdiği şairlerden birisi. Sevdaya ve kavgaya adanmış hayatı
Selanik'te başlayıp Moskova'da son bulmuştur. Yazıları kadar yaşamı da geride kalanlara bir miras olan şairin yaşamından ufakta olsa bahsedeceğim.
Merak edenler mutlaka okumalı.
Eğitimli ve üst tabakaya mensup bir aileye sahip olan Nazım Hikmet'e göre babası bir Türk ve annesi Alman, Polonyalı, Gürcü, Çerkez ve Fransız kökenliydi.
İlk şiiri Feryad-ı Vatan'ı 1913'te yazmış.
1913 yılında Mekteb-i Sultani'de ortaokula başlamış. Daha sonra bahriyeliler için yazdığı bir şiirinin çok beğenilmesi ile Bahriye Mektebi'ne kaydolmuş. Bahriye Mektebi'nden öğretmeni olan Yahya Kemal Beyatlı'ya hayran olduğu için kendisinden özel dersler almış hatta Beyatlı nın şiirlerini eleştirip düzenlendiğine dair yazılar da mevcut.
1918 yılında Heybeliada Bahriye Mektebi'nden mezun olan Nazım dönemin okul gemisi Hamidiye gemisine güverte stajyer subayı olarak atanmış. Ciğerlerindeki rahatsızlık sebebiyle Deniz Harp Komutanlığı tarafindan ordudan ihraç edilmiş.
Türk Edebiyatı nın önemli isimlerinden olan Kemal Tahir ile olan yakınlığı Bahraiye Davası olarak bilinen soruşturma sürecinde başlamış. Orhan Kemal ile de cezaevinde tanışmış. Orduyu ve donanmayı isyana teşvik" suçlamasıyla tutuklandı ve yargılandığı davada 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Nazım Hikmet'in aşk hayatından bir kitap basılabilir. Biz onu en çok Piraye ve Vera'ya olan aşkı ile tanıdık.
“Senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım Piraye” diyen Nazım'ın saatinde, Verâ yazıyordu. O gün aşk öldü
·
157 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.