Sokaktan herhangi birisini çevirsek ve "Bize bir dünya klasiği söyle," desek, cevap verebileceği 5-6 kitaptan bir tanesini ve en kuvvetle muhtemeli bu kitap olurdu. Herkesin dilinde olan, yazımının üzerinden 150 yıl geçmesine rağmen hâlâ okunan bu kitabın çok iyi şartlar altında yazıldığını düşünebilirsiniz; ama Dostoyevski bu kitabı yazdığı sıralarda eşi ölmüş, kardeşi ölmüş, kardeşiyle kurduğu dergi iflas etmiş, kardeşinin borçları üzerine verilmiş, evine haciz konulmuş ve bizim genellikle filmlerde görebileceğimiz tarzda, çatısından su damlayan, tam bir fakirhane diyebileceğimiz evde yaşamaktadır. Hatta o kadar fazla borcu vardır ki, bu kitabın uzunluğundan dolayı kitaba ara verip 1 ay içinde
Kumarbaz adındaki kitabını yazmıştır.
Kısaca Dostoyevski'nin o haldeki ruh halini düşünüp de bu kitabı okumak, böylesine bir şaheser için etkileyici bir unsurdur. Zaten kitabın psikolojik çözümlemeleriyle Dostoyevski'nin ruh hali birbiriyle örtüşmektedir.
Kitap hakkında konuşulacak o kadar çok konu var ki hepsini tek bir incelemeye sığdırmak çok zordur. Daha Freud'un mahalle çocuklarıyla top oynadığı, psikolojinin 'p'sinin bile bulunmadığı zamanlarda bu kitabı yazmak elbette ki yazar için çok büyük bir lütuftur, ama o gün için değil; bilirsiniz ki yazarların değerleri hep öldüklerinden çok sonra anlaşılır, Suç ve Ceza'nın gerçek değeri ise maalesef halen bile anlaşılmamış ve genellikle çok satanların arasında gizlenmiş bir "klasik" ya da "abartılmış klasik"tir, ki günümüz okurlarına göre (genel anlamda diyorum, yoksa kitapların asıl değerlerini fazlasıyla benimseyen bir sürü okur mevcuttur bu sitede) klasik, abartılmış klasik, sıkıcı klasik, ya da abartılmış kitap, sıkıcı kitap ve bu saydıklarımın hepsi aynı anlama gelmektedir.
Kitaba psikolojik ve iç dünyayı müthiş bir şekilde aktaran bir şaheser olarak değil de sürükleyici bir macera romanı olarak baksak bile Suç ve Ceza bu konuda da mükemmeldir. Yani hangi açıdan ele alırsak alalım kitap muhteşemdir ve böylesine muhteleşemliğe sahip çok az kitap vardır. Aynı zamanda dış dünyayı ve iç dünyayı muhteşem bir biçimde ve ortasındaki keskin çizgiye rağmen anlatabilmek ve bunu akıcı bir roman şeklinde okuyucuya sunmak da başlı başına bir başarıdır ve bunun için bile Dostoyevski'yi saygıyla anmalıyızdır.
Size tavsiyem kitabı yanlış bir çeviriden okuyup berbat etmemenizdir. Ben (ve birçok kişi) Mazlum Beyhan'dan çevirisiden okudum, size de bu çeviriyi tavsiye ediyorum. Sabri Gürses çevirisinden okuyan arkadaşlarım Mazlum Beyhan çevirisinin daha iyi olduğunu söylüyorlar, ama elinizde Sabri Gürses çevirisi varsa onu da okuyabilirsiniz.
Keyifli okumalar dilerim.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022169,5bin okunma
··
219 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.