"... Dostum Şevket Rado bana Nasrettin Hoca'ya ait fıkraları da
manzum olarak yazmamın iyi bir şey olacağını söylemişti. (...)
Bu fıkraları bulabilmek için birkaç kitap karıştırdıktan sonra gördüm ki
ünü yabancı ülkelere kadar yayılmış olan bu milli kahramanın hikayeleri
daha hala Türkçe olarak yazılmamış.
Güzel bir üsluptan geçtim, okuduğum kitaplarda, doğru dürüst
bir Türkçe bile yoktu. Bunun üzerine de, bu fıkraları okunabilir bir dille
yazmanın, küçümsenmeyecek bir iş olduğuna inandım.
Yazdığım Nasrettin Hoca fıkralarının, bugüne kadar yazılanların
en iyisi olduğunu söylersem pek de böbürlenmiş sayılmam."