Gönderi

280 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Peki Kiminle Başladı???
Kitapta bilimsel terimler olsa da anlaşılır bir biçimde işlenmiş, yormuyor okurken. Kişisel gelişim kitaplarına karşı hep ön yargılı olmuşumdur. Soyut kavramların anlamsız işleniş biçimi, yapılabilme olasılığı olmayan boş önermeler ile kitabı bitirirsiniz ve anladığımız tek şey 'hayata pozitif bakın mutlu olun ' olur. Kitabı kapatınca sorarsınız; 'Tamam da nasıl?' O yüzden bu tür kitapları alırken ince eleyip sık dokuyorum açıkçası. Kitaba başlamadan önce yazarını biraz araştırdım. Pittburgh Üniversitesinde İngilizce ve Psikoloji bölümünden mezun olmuş ve Arizona Üniversitesinde de yüksek lisans eğitimini tamamlamış. Araştırmayı seven, aile ilişkilerini ve genetik olarak kuşaktan kuşağa virüs gibi geçen travmaları ve sahipleri hakkında oldukça geniş çalışmalar yapmış. Boş bir kitap olmadığı gibi, Gümüş Nautilus kitap ödülünü de almış. Gelin şimdi nerede başlamış bir bakalım... Kiminle başladı biliyor musunuz? Adem ve Havva ile Kabil'in Habil 'i öldürmesiye başladı kalıtsal travmalar... O yüzden tarihe baktığımızda hep benzeri olayları görürürüz. 'Tarih tekerrürden ibarettir' denir ya boşuna söylenmemiştir. Bazı zamanlarda adını koyamadığınız, nedenini anlayamadığınız bir depresyon hali, garip tutumlar içinde bulursunuz kendinizi aklınıza gelmese de hattâ olayı bilmeseniz bile sülalenizden birinin duygularını, kalıtsal travmasını yaşıyor olabilirsiniz. Bunu nasıl öğreneceğimiz ve üstesinden nasıl geleceğimiz konusunda da uygulamalı olarak hatta örneklendirerek bizi yönlendirebilecek maddeler sıralanıyor. Ben okurken kocaman boş bir sayfaya tüm sülalenin şemasını çizip her biri hakkında kafamda beliren düşünceler üzerine yoğunlaştım. Üzerinde durulan kişi özellikle anneydi. Annenin hamilelikten gelişimimize kadar takındığı her tutum hayatımızı etkiliyordu. Anne üzerine yaptırdığı somut çalışmalarda kendi içime dönüp baktığımda, geri kalmış ilkel bir toplumda yetişmiş olmasına rağmen çoğu yüksek tahsilli insandan daha bilge olan anneme hayran olduğumu bir kez daha anlamış oldum. Ona dair hatırladığım tek travma onu kaybetmeden önceki yapmış olduğu trafik kazası ve o umutsuz son bakışı... Hatta bir süre araç kullanmamı bile engellemişti bu bilincime etki eden düşünce. Yani bunları yapmak aslında bir taraftan bilinç altınızın derinliklerini kazmanın yanında ne kadar sağlam bir duruşa sahip olduğunuzun sağlamasını da yaptırıyor size. Ve sizin olmayan o şeylerden arınarak da kendi benliğinizi ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. Ilişkilerimizdeki başarısızlığımızın nedeninin farkında olmadığımız ama bizi yönlendiren geçmişten genetik olarak taşıdığımız travma sonrası stres bozukluğu olabileceğini ve bu durumun karanlık taraflarına ışık tutarak görmemizi ve şu soruyu sormamıza vesile oluyor; ben kimin duygularını yaşıyorum? Herkes için geçerli olmayabilir elbette ama kolay olan birilerini suçlamaktır, hatayı kabullenmek zordur. Aşamaları uygularken bunun ayrımını iyi yapmak gerek. Bazı satırlarda tekrara düşse de çok göze batmıyor, sadece ticari amaç için satılan kapağını görünce bile arkama bakmadan uzaklaştığım kişisel gelişim kitapları ile kıyaslanamaz bile... Yazar bu konu üzerine epey deneyimli; dünya çapında araştırmalar, çalışmalar hattâ birçok seminer vermiş yetmemiş enstitü kurmuş. Internet sitesini de incelemenizi tavsiye ederim( markwolynn.com ) Kitabın sonlarına doğru da kendinize yönelteceğiniz sorular, bulacağınız cevaplar ve anlayamadığınız şeyler için sözlük bulunuyor. Daha çok şey yazmak istiyorum bu kitap üzerine ama yoruldum burada kesmek istiyorum:) Şunu da söylemeliyim bir kitap okuyup tüm hayatımızı değiştirmemiz mümkün değildir, yediğimiz besinler gibi ayrıştırılarak vücudumuza dağılır faydasını zamanla görürüz. Öncelik kendi içimizle alakalıdır. Almaya gönüllü olmalıyız... Kiminle başladı sorgulamanın zamanı gelmedi mi? Bence okunmalı...
Seninle Başlamadı
Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Unitas Yayınları · 202113.1k okunma
·
941 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.