Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Kabile Şefimiz İğneliyor!
“Değerli kardeşlerim, sevgili kardeşlerim” kitabın farklı farklı bölümlerinde geçen bu sözler her defasında son dönemin popüler insanını aklıma getirtip, çıkartmadı bir türlü. Kitapta da karşıma çıkması, bilincime yapılan bir saldırı gibi... Göğü Delen Adam, asıl adı ile Papalagi.. Okurken, “Böyle düşünen insan kaldı mı?” diye soracağınız bir kabile reisinin görüşleri içeren düşündürücü bir eser ; Göğü Delen Adam. Farklı pencereden bakan, bakabilen insanlara her zaman saygı duymuşumdur, hele ki bu kendini bilmez çağda. Kitabın neredeyse tamamını beğenerek, benimseyerek okudum. İnsan ve toplumu ince eleyip sık dokuyan bir kalemin akıllarda yer edinmesi gereken düşüncelerini benimsememiz yararlıdır, kişisel ilişkilerde ve toplumsal ilişkilerde metod olarak kullanmak çok daha yararlıdır. Sosyolojik alanda başucu kitabı olarak kullanılabilecek bir yapıt. Kitabın içeriğini biraz daha açalım. Günümüzde en büyük sorunların başında gelen kavram “para”. Olmayınca dert tasa yaratır. Olunca da insanların ne denli değiştiği aşikar. Para olunca mutlulukda olur,diyoruz. Maddiyat her çağda büyük anahtar olma özelliğini kaybetmemiştir, ve kaybetmeyecektir hele ki globalleşen dünya yolculuğunda. Peki yazar ne diyor bu konu hakkında? Cevap ; “Yuvarlak metal ve Ağıt Kağıt”. Şöyle devam ettiriyor ; “Kulak verin bana, siz aklı başında kardeşlerim;inanarak kulak verin ki, kötülüğü ve beyazların korkusunu tanımamış olmanın mutluluğunu tadın. Misyonerin şu söyledikleri konusunda hepiniz tanıklık edebilirsiniz bana: Tanrı sevgiymiş. Gerçek bir Hıristiyan, sevgi düşüncesini her zaman göz önünde bulundurmalıymış. Ulu Tanrı için, beyaz adamın duaları da yeterliymiş. Onun tanrısı kandırdı bizi, açıkça dolandırdı. Papalagi de kendi tanrısını kandırıp fiştekledi bizi Büyük Ruhun sözlerini kullanarak aldatması için. Çünkü beyaz adamın gerçek tanrısı, kendisinin "para" adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kâğıttan başka bir şey değildir.” “Ama her şeyden önce kendimizi paraya karşı koruyalım. Papalagi bizi kandırabilmek için parayı burnumuza sokar. Sözde bizi varlıklı ve mutlu edecektir. Daha şimdiden birçoğumuzun gözleri kamaştı ve bu hastalığa yakalandı bile. Eğer bu alçakgönüllü kardeşinizin sözlerine inanır, söylediklerinin gerçek olduğunu düşünürseniz, bilin ki para kimseyi ne daha mutlu ne de daha neşeli yapar. Yaptığı tek şey, insanın yüreğini kötü bir karışıklığa sürüklemektir. Parayla hiç kimseye yardım edemezsiniz; onu daha mutlu, daha güçlü ve neşeli kılamazsınız. Bu yuvarlak metali ve ağır kâğıtları en büyük düşmanınız olarak görün ve ondan nefret edin.” Paranın önemsizliği üzerine verilen bu sitemli dolu metinde ne kadar da haklı? Böyle düşünce evreni sarsın, diye yorumlar ve tebrik ederim. Beğendiğim ve tebrik ettiğim birçok görüşü var kendilerinin, hepsini yazmayacağım tabi. Ama yazmasam da olmayacak dediklerinden ; “Palmiye olgunlaşınca yapraklarını ve meyvelerini döker. Papalagi ise, yapraklarını ve meyvelerini dökmek istemeyen bir palmiye gibi yaşar. "Bunlar benim, siz yiyemezsiniz!" Peki, o zaman palmiye yeni meyveleri nasıl taşıyacak?Palmiyenin bilgeliği Papalagi'ninkinden kat kat yüksektir.” Kabile reisi konuşmaya devam ediyor, etsin tabi güzel konuşuyor. Fakat okurken bi samimiyetsizlik sezer gibi oldum. Kuşku duyduğum yerler oldu. Böyle düşünmeyi prim amaçlı mı yapıyor acaba, derken okuyan bir arkadaşıma danıştım. Kitabın ismini söyler söylemez, övgüler falan sel olup aktı. Sizden iyi olmasın ama hem iyi okur hem de iyi anlar. İçimde kalan bir parça kuşku böylelikle son bulmuş oldu. Okumanızı elbette tavsiye ederim, fiyatı da uygun. Yayınevine bir not ; Baskıya biraz daha dikkat etseniz hiç fena olmaz. Kitabı bitirdikten sonra kağıtlardan birkaçı kendi kendiliğinden kitabtan bağımsızlığını ilan ettiler. Okurken buruşmaması veya yıpranmamasına dikkat ederim fakat son sayfalar hep kendiliğinden yerinden çıktı. Teşekkürler. İncelemenin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Keyifli okumalar dilerim. Bir alıntı ; “Birinin her şeyi varken, diğerinin hiçbir şeyi olmamasına izin vermeyen geleneklerimizi sevelim.” (sf 42)
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013.9k okunma
·
1 plus 1
·
4,364 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.