Terapi Odasında İyileşen İlişkiler Bahar Tezcan’ın bitirdiğim ilk, başladığım ikinci kitabı. İlişki üzerine Erich Fromm –Sevme Sanatı üzerine 2 tane ilişki kitabı okumak yorduğu için yarım bıraktığım ve iyi ki okumuşum bu kitaplarla ve yazarla tanışmışım diyebileceğim bir kitap. Kitap lişkiler üzerine yaşanan sorunlar, evlilik öncesi, evlilik sırası ve evlilik sonrası terapiler olacak şekilde farklı farklı hikayelerden oluşuyor. Her ilişkinin temelinde kişinin kendi iç dünyası farkında olmadan ,ilişkinin başlamasından sonlanmasına kadar yer alan ‘bağlanma’ kavramı kitabın ele aldığı ilişki sorunlarında neredeyse odak nokta diyebiliriz. Yazarın görüşmelerde derinlemesine inceleme terapistliğindeki yetkinliğini taktir ettirecek şekilde karşımıza çıkıyor. Çoğu kişinin çocukluğunu geçirdiği ortamın, ailenin, çevrenin çocukla kurulan ilişki tarzı üzerindeki etkisini, bu durumun ilerleyen yaşamında ne gibi sorunlar ve iyi haller yaşatabileceğini göstermesi kitabın aslında ilişkisinde sorun yaşayan kişiler tarafından değil her anne-baba tarafından okunması gerekliliğini düşündürüyor. Kişilerin hayat doyumlarının yüksek olmasında dış dünyanın onlara hissettirdiği özgüven ve daha önemli bir durum olan özsaygı oluşturmada ailenin ne kadar etkili olduğunu kitaptaki farklı hikayelerle görüyoruz. Kitabın ilişkileri anlatmasından daha önemlisi ‘’‘Bowlby’nin’’ ‘Bağlanma Kuramları’nın ilişkiler üzerindeki etkisini anlatması. Kitap girişindeki cümle kitabın ve yazarın anlatmak istediğinin muhteşem bir özeti oluyor aslında. ‘İnsan… Bağlanma ve bunu sürdürme konusunda sorunlar yaşadı, …, sevgiyi yanlış tanıdı; …, evlilik yaşamında kimliğini kaybetti, zarar gördüğü halde bir ilişkiden kopamadı, istismarı tüm hayatına taşıyarak benlik değerini, özgüvenini yitirdi.’ Zarar gördüğü halde kopamadan ilişkiye devam etmek, devam edememek tüm bunlar aslında çözümü olan, kişinin kendisine saygısını artırarak ilişkileri de kişiye iyi gelecek duruma getirebilen ‘terapi’yle mümkün olduğunu terapi almanın aslında ne kadar basit görünen ama hayatı zehir eden durumları iyi hale getirdiğini göstermesi açısından oldukça güzel bir kitap oluyor. Tüm bu sorunların kaynağı olan ‘bağlanma’ ise kişiden değil kişinin ailesinden kaynaklanmasının aslında hayatını hep iyi yaşamaya çalışmış ama nedense hep bir sorun yaşamış kişilerin, sorunların kendilerinde kaynaklanamadığını bilip davranışlarının farkına varması, ve ailelerin bu bilgilere ulaşıp çocuklarıyla iyi bağ kurmaya çalışmalarının gerekliliğini görmesi açısından kitap öğrenme, farketme amacıyla okunmalı. Haluk Bilginer’in karşıma çıkan bir cümlesi aslında bu kitabı ve bu durumu anlatırken ‘güvenli bağlanma’nın önemini iyi ilişki kurmaktan çok çok daha fazlası olarak aktarması Haluk Bilginer’e saygımı artırıyor. ‘Ben ailesiyle problemleri olan hiçbir insanın mutlu olduğunu görmedim. Önüne dünyaları serin, istediği okulu, aşık olduğu sevgiliyi, fedakar dostu, istediği kadar mutluyum, ben eğleniyorum, ben duygusuzum desin. Ailesi kalbinde yara olan çocukların hiçbir zamanı hüzünsüz geçmez.’

Terapi Odasında İyileşen İlişkilerBahar Tezcan · Küsurat Yayınları · 2021652 okunma

·

365 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sercan