Gönderi

80 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yeni ve kaliteli kitaplar okumaya, tavsiye etmeye ve anlatmaya devam ediyoruz! . . Uzun zamandır piyasada bir kitap kirliligi var ve uzun uzadiya zaman harcayip keşfetmek meşakkatli bir iş oluyor. . . Daha önce Carl Sternheim'ı duydunuz mu ya da okudunuz mu bilmiyorum ama kendisiyle tanışmaktan öykülerine misafir olmaktan çok mutlu oldum. Napolyon adlı kitabında üç uzun hikaye yazan Sternheim Alman dışavurumculuğunun en güzel kalemlerinden birisi. Cümlelerinin güzelliği ile öyle bir etki bıraktı ki okutmadı ; durumsal ve duygusal izdüşümü kopyalayarak hayalet bir ekran gibi izletti diyebilirim. O kadar canlı karakterler vardı ki... Gerçek olamayacak kadar uzak ama aynı zamanda sıradan olamayacak kadar sürrealist oluşumlarla fethetti diyebilirim. Böyle büyük bir paradoks ancak bir edebiyat dahisinin kaleminden dökülebilir ancak. . . "Mükemmel bir yağlı boya gerilmişti ruhuna, duada gibi seyrediyordu. Güneş ılımanken, ağaçların altında durur, etrafında vızıldayan sıcağa bakardı. Orada bir kuş uzun uzun aynı sarkıyı şakırdı; sonra bir ışık olur öbür ağaca uçardı. Burada ömür boyu bir sincap, tüylerini sabırla ağaç gövdesinin altın kahverengine yalanırdı, babaköş gölgeyle birlikte ışığa sürünür ve dilini oynatırdı. Sonra Napolyon kollarını kavuşturup, haz dolu ohlar çekerek, çimenlere uzanırdı. Gözlerini göğe dikmiş, ses, mekan ve ışık, bütün yaradılısı bir anda ağtabakasında toplardı." ("Napolyon" adlı uzun öyküden alıntılanmıştır.) Cümlelerin, anı tasvir eden kelimelerim güzelliğine ve bilinç akışıma bakar mısınız? . . Diğer iki öyküsü ise Busekow ve Schuhlin. Öykülerinin adlarının kişi adlarından esinlenilmesi kesinlikle tesadüf değil. Okuyun. Okutun. Teşekkür ederim
Sema
Sema
@cemyayinevi
Napolyon
NapolyonWilhelm Adolf Carl Sternheim · Cem Yayınevi · 202045 okunma
·
51 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.