Bir kadın düşünün, dünyayı sırtında taşıyan..Yaşamış olduğumuz bu zorlu süreçte, bize ayna tutan bir konuya sahip "Körlük" kitabımız. Okurken sürekli içinde bulunduğumuz durum ile kıyasladım olayları.
Ve çok kez şükrettim..
Yazarımızın kendine has tarzı ilk görüşte ortaya koyuyor kendini. Kitabı daha okumadan sayfalara şöyle bir göz gezdirdiğinizde zor geçecek diye düşünebilirsiniz ama sakın umutsuzluğa kapılmayın. Okumaya başlayın ve kendinizi bırakın, 331 sayfanın nasılda çabucak bittiğine şaşıracaksınız.
Bunun sebebini dilim döndüğünce izah etmek istiyorum;
Öncelikle yazarımızın çok anlaşılır, akıcı bir dille yazmış olması, yani oturup üzerinde uzun uzun düşünebileceğiniz bir derinliğin olmaması.
Bir diğer mesele; yazarımızın noktadan daha ziyade virgül kullanmayı sevmesi. :) Artık okumaya ara vereceğiniz esnada, bir paragraf başı bulabilmek için aranıp duruyor, hadi paragrafı bulamıyorum bari noktaya ulaşabileyim derken sayfalar bitmek üzeredir artık.
Kitabımızda karakter isimleri asla kullanılmıyor, belli başlı özellikleriyle ifade ediliyor her biri. Konuşma çizgisini unutun. Diyalogları okurken nasıl olurda birbiri ardına bu şekilde dizilmiş konuşma ifadelerini kimin nasıl söylediğini anladığınızda, hiç bir şekilde zorlanmadığınıza şaşıracaksınız.
İlk sayfalarda şu not ile karşılaşacaksınız:
Bu kitapta, yazarın kendine özgü yazım şekline sadık kalınmıştır.
Demek ki yetenek böyle bir şeymiş dedirtiyor insana.
Konusu ile pek çok ders çıkarabileceğimiz, çokca atasözü ile desteklenmiş, okurken tüm duyguları (endişe/korku, çaresizlik, yaşama tutunma çabası, birlik olma, yılmama, çözüm üretebilme, yetinebilme ve dahası...) yaşarcasına hissedebileceğiniz güzel bir eser..
✓Bir kadın düşünün, dünyayı sırtında taşıyan..
Keyifle okudum, keyifle okumanız dileği ile..☘
Sürçülisan ettiysek affola.