Gönderi

81 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 17 hours
İnsan ruhu: geçmiş, gelecek, şimdi üzerine kurulu yaramaz bir saattir.
Edouard Leve'in, "İntihar" adlı kitabı: yirmi yıl önce intihar eden yakın arkadaşının ölümüne, yaşamına dair arkasından yazdığı uzun bir mektuptan oluşuyor. Elbette bu durum çoğu okur gibi bana da inandırıcı gelmedi. Yaratmış olduğu ''hayali arkadaş'' üzerinden, aslında kendi ruhunu karşısına alarak söylemek istediklerini aktardığını düşünüyorum. Edouard Leve, ''İntihar'' kitabını yayınevine teslim ettikten birkaç gün sonra yaşamına son veriyor. * ''...ölümün dinginliği yaşamın acı dolu çalkantılarına üstün geldi.'' (Syf 70.) Edouard'ın, yaşama olan bakış açısı soyut, ölüme olan bakış açısıysa somut bir vaziyette karşımıza çıkıyor. * ''Kendine karşı çok sert davranırdın, oysa başkalarına hep sabırla, hoşgörüyle yaklaşırdın.'' İnsanoğlu yaşamdan kopmaya başladığı an, ilk önce ruhunu yarı yolda bırakır, ardından da kendi bedenini bir fazlalık gibi arkasından sürükler. Kitap boyunca da, yazılan mektupta içten içe bir sitem mevcut. ''İntihar sitemi doğurur, yaşamak öfkeyi'' İnsanoğluysa bu iki uçurumun arasında sıkışan renkli bir uçurtma misali soluklaşıyor... * ''Dünyaya uyum sağlayamadığını hissetmek seni şaşırtmıyordu da, dünyanın içinde yabancı gibi yaşayan birini yaratmış olmasına şaşıyordun. '' ( Syf 27.) Yazar, her cümlenin sonunda okuru karşısına alıp sorguya tutuyor. Bu da, kitabın temeline hizmet eden ''insanın yabancılaşması'' hakkında olan, derin, iğneli bir kuyu... Ve yine özellikle bu kısım bana Albert Camus'un- Sisifos Söyleni'ni hatırlattı; “Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır, intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir.” (Albert Camus- Sisifos Söyleni) İki yazarın ''insanın yabancılaşması ve intihar'' üzerine bir cevap, sorgu arayışını göz önünde bulundurduğumuzda; az önce belirttiğim gibi, her derin bakış açısında, iğneli kuyuya düşüp, tekrar hayata karşı doğruluyoruz. Bu konuyla ilgili benim yapmış olduğum çıkarım şu şekilde; ''insan yaşamaya devam ettikçe ölümü bireyselleştir ve buzluğa atıp dondurur. Bir gün ise o buzluktan ölümü çıkardığında, ölüm bireysellikten çıkar ve artık toplumsal bir sorun haline dönüşürek cevap arayışına girilir.'' Camus'un, Edouard'ın yaratmış olduğu durum; ''ölümü dondurmak'' * Geçmiş albeni kazanır, gelecek seni kendine çeker, ama şimdi üstüne çökerdi. (Syf 24.) İnsanın, zaman kavramı ile olan zamansızlık sorunu her zaman çilesi olmuştur. ''Gelecek, gözümüze her zaman ihtişamlı gözükür. Şimdiyi yaşamaktan korktuğumuz zamanlar hep vardır. Geçmiş ise buruk bir tecrübedir ruhumuzda. İnsanın ruhu: geçmiş-gelecek-şimdi üzerine kurulu yaramaz bir saattir. * Edouard Leve, mektubu belki gerçekten de intihar eden arkadaşına yazdı, belki de kendisine... Ama kaçınılmaz bir gerçek varsa da, bu mektup her birimize yazılmış bir mektuptur.
İntihar
İntiharEdouard Leve · Sel Yayıncılık · 20212,818 okunma
·
717 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.