Gönderi

208 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
İtfaiyecilerin yangını söndürmek yerine yangın çıkardığı, kitapları yaktığı, mekanik tazıların  tasarlanıp sözde güvenlik için kullanıldığı, böcek denilen iki tekerlekli ve oldukça hızlı arabaların zevk uğruna insanları öldürme aracı yapıldığı, ölenlere bir mezar taşı ve yazısının bile layık görülmediği bir dönem... Kitaplar faydasız ve kafa karıştırıcı nesneler olarak görülüyor ve ele geçirildiği anda yakılıyor. İnsanların beynini boş yere meşgul eden (!) kitapların, edebî eserlerin yalnızca birer cümlelik özetlerini okumak kafi, aksi takdirde insanların aklı boş yere çalışacak, yorulacak ve insanlar huzursuz olacak. Bundan birkaç yüzyıl önce yaşayan insanlara günümüz teknolojisinden bahsedilse eminim hepsini saçma birer hayal olarak göreceklerdi ama insanoğlu hayal ettiği ne varsa icat etti ve hayal etmeye de devam ediyor. Fahrenheit 451 romanını okurken içinize dolan huzursuzluğun ve korkunun sebebi de bu. Günümüzde de böyle değil mi? Okumuyoruz, okumaya vakit ayıramayacak kadar meşgulüz. Hatta kitap okumayı oldukça boş bir eylem olarak değerlendirenlerimiz var. Bir kitabın bize kattıklarını; hayal dünyamızı nasıl geliştirdiğini, kelime hazinemizi nasıl zenginleştirdiğini, kendimizi yazılı ve sözlü olarak ifade etmemizde ne denli faydalarının olduğunu unutup kitap özetlerine sarılıyoruz ya da kitaplardan uyarlanan filmleri izleyerek o kitap hakkında bilgi sahibi olduğumuzu düşünüyoruz. Bir önceki yüzyılda yazılan bu spekülatif kurgu romanı, aslında günümüzü işaret etmiyor mu? "Düşünmesini istemediğimiz hiçbir şeyi düşünmüyor." denilerek tasarlanan robotlar, (sayfa 47) "çocukların birbirini öldürmediği ve sorumluluğa inandıkları" (sayfa 50) dönemin artık geride kalması, hiçbir şeyden bahsetmeyen, sadece araba veya giysi markası sayan insanlar, (sf.51) resmî sansürcü, yargıç ve infazcılar, (sf. 80) televizyonların evimizin baş köşesinde olması ve tüm vaktimizi ona harcamamız; çocukların "giysi yıkamak ve çamaşırları tıkıştırıp kapağını kapatmak gibi" tv karşısına atılması, (sayfa 119) attığımız her adımın, hakkımızdaki tüm bilgilerin kaydedilmesi gibi günümüzden örnek gösterilebilecek onlarca cümle ve eylem... Ve tüm bunları; insanların içlerinin nasıl bu kadar ve kim tarafından boşaltıldığını merak eden, ateşin almasının yanında verebileceğini de hiç keşfetmeyen, onlar eğlenirken ve zenginken dünyanın açlıktan ve fakirlikten kırılmasını sorgulayan Montag'ın hikayesi... Montag'ın kitaplarla olan bağı ve kitaplara olan ilgisi, özellikle kitabın son bölümlerinde bana "Tanrı'nın Kitabı" filmini anımsattı. Filmi izleyenler aynı bağı kurmuşlardır belki. Kitabı okumayan arkadaşlara kitabın sonunu söylemiş olmayayım diye film hakkında yorum yazmak istemedim ama filmi de izlemenizi tavsiye ederim. Velhasıl; aslında kitabın ön ve son sözleri o kadar başarılı ki ne söylesek az gelecek ve yetersiz kalacak. Son bölümden ve aslında kitabı da özetleyen bir cümle ile bitirmek istiyorum incelememi: BRADBURY, EKRAN (SİNEMA, TV, BİLGİSAYAR) ÇAĞININ OKUMAYI SONA ERDİREBİLECEĞİNİ ELLİ YIL ÖNCEDEN GÖRECEK KADAR ÖNGÖRÜ SAHİBİYDİ...
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289.8k okunma
··
10.8k views
M okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme, kaleminize sağlık 👏
Hilâl okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, keyifli okumalar... 💐
Cemre Solmaz okurunun profil resmi
çok güzel bir inceleme, elinize sağlık :)
Hilâl okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, sağ olun. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.