Derve Kürtçe dışarı demek... Hayatın dışı, devlet dışı, aklınıza gelebilecek her şeyin dışı.... 7 farklı kadının hayat hikayesini anlatan gazeteci-yazar Jinda abla seçim anketleri için Şırnak'a gider ve seçimdense bu 7 farklı kadının hayat hikayesi daha ilgisini çeker ve verdiği sözü yerine getirmek için bu kitabı yazmış.... 15 Ağustos 1984'den 2015 Öz Yönetim direnişine kadar devam eder.... Sıkılan ilk mermi ve ölmekte olan halkın canlanışı... Zeliha annedir. İlk Milis'in eşidir. Ömrü boyunca mücadele içinde geçer, kadın olarak aile,devlet, erkek vb. Tüm egemenlerle mücadele eder hayatı mülteci kamplarında geçer. Etruş ve Maxmur kamplarının hikâyelerini ilk defa bu kadar detaylı okudum ve gerçekten de ne kadar eksik olduğumu gördüm. Akreplerin uyuyan insanların canını aldığı gördüm... "Brakuji" zamanı KDP çizgisinin ne kadar iğrenç ötesi bir parti olduğunu ve aslında asla bu topraklarda barınmaması gerektiğini düşünüyorum. Kitapta da iyice emin oldum. Ruken ilk Milis'in kızı neler görmemiş ki. Roza nasıl direngen... Örnekler çoğalır ama özcesi; Kürdistan sömürgedir. Şırnak en welatperest gözükse de iç ihanet çok yoğundur... Bir türlü bir araya gelemeyen Temo ailesi parçalara bölünmüş ülkemizin en somut halidir... Okurken çok heyecanlandım. Sürekli acaba ileride ne olacak, gerçeklik payı nedir diye içim içimi yedi... Aşk, göç, fakirlik, yalnızlık ve mücadele.. en çok da bunlar için mücadele... Kadın kadının yurdudur. Böyle kadınlarla aynı hissiyatları paylaştığım için gurur duyuyorum. Okursanız Botandan başlayan hayatların nasıl zor geçtiğini, büyümeden sorumluluk sahibi olmayı görecek. Kendinizi sorgulayacak acaba ben olsam ne yapar nasıl dayanırım diceksiniz. Okumazsanız eğer 15 Ağustos 1984'ün ve 2015 arası değişimleri kadın gözüyle görmekten mahrum kalmış olacaksınız.