Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Coğrafyalar Değişse de, Acılar Baki Kalır: Kira Kiralina
"Görüyorsun ya, yaşam hep keyifli şeylerden oluşmuyor. Ayrıca acılar da var." Romanya doğumlu olan ve eserlerini Fransızca yazan
Panait Istrati
Panait Istrati
, 1884 yılında dünyaya geldi. Tuna nehri kıyısında kozmopolit bir şehir olan Breila’de (İbrail) doğan Istrati, Fransızcaya ek olarak Rumence, Yunanca ve Türkçe de konuşabiliyordu. Rumen bir işçi olan annesiyle büyüyen Istrati’nin babası ise Yunan’dı fakat o, ölen babasını hiç tanıyamadan büyüdü. Fransız edebiyatının güçlü isimlerinden
Romain Rolland
Romain Rolland
’ın “Balkanlar’ın
Maksim Gorki
Maksim Gorki
”si dediği Panait İstrati, öyküleri ve romanlarıyla günümüzde modern edebiyatın en bilinen simalarından olmaya devam ediyor ve kitapları, dünyanın birçok dilinde okunuyor. Küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başlayan ve tıpkı Gorki gibi işçi sınıfına her yönüyle hakim olan yazar, sosyalist fikirlerden de etkilenerek aktif bir siyasi hayatın içine atıldı ve uzun yıllar bu uğraşını sürdürdü. Komünist Parti’nin daveti üzerine birkaç haftalığına Sovyetler Birliği’ne giden Istrati, burada hayranlık duyduğu sosyalist düzen karşısında hayal kırıklığına uğradı ve hayatının geri kalanında kendini siyasi fikirlerden arındırarak apolitik bir duruş sergiledi. Sovyetler’e dair notlarını ise
Sovyetler 1929
Sovyetler 1929
isimli kitapta bir araya getirdi. Sokaktan, halkın içinden gelen yazar hemen hemen bütün eserlerinde kendi sosyal statüsündeki insanları anlatır. Sıradan insanın trajedileri onun kaleminde hayat bulur ve eserleriyle kendisini ölümsüzleştirir. Dostluk, aşk, sevgi, insanlar arasındaki diğer tüm ilişkileri öykü ve romanlarında ustaca kurgulaştırır. Hatta birçok kitabında kendi hayatından kesitler sunduğu da söylenir. Balkanlar, Anadolu ve Ortadoğu gibi coğrafyalarda geçen hikâyelerin yazarı olarak bilinen Istrati, bir Batı dilinde yazmasına rağmen, “Doğulu” bir yazar unvanına sahiptir. Yazar, eserlerinde Romanya, Yunanistan ve Osmanlı/Türkiye topraklarında gezintiye çıkarır okurlarını ve gerçekçi bir anlayışla kaleme alır yapıtlarını. Bu coğrafyalarda yaşayan insanların dramatik hayatlarını gözler önüne serer. Anlattıkları aslında hepimizin bildiği öykülerdir ve bu bildiğimiz şeyleri onun kaleminden okumak ise büyük bir ayrıcalıktır. Rastladığımız veya duyduğumuz trajedileri tüm çıplaklığıyla karşımıza getirir ve yaşanan acılar onun sayesinde gün yüzüne çıkar.
Kira Kiralina
Kira Kiralina
isimli bu romanında da yine bu durum geçerlidir. İlk eserlerinden biri olmasına rağmen etkileyici bir hikâye ortaya koyan Istrati, yazarlık kariyerinin sonraki safhasını bu eserinin kazandığı başarıya borçludur. 1924 yılında yayımlanan eser, yazarın da doğduğu şehir olan İbrail’de başlar. Yunanistan üzerinden Türkiye topraklarına da geçiş yaparak güzel bir İstanbul portresi sunan Istrati, buradan da Şam, Beyrut ve Kahire’ye uzanır. Ayrıca Türkiye’de Ankara, Diyarbakır, Erzurum gibi şehirlerin isimleri de karşımıza çıkıyor ve bu durum yazarın Türkiye topraklarına oldukça hakim olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde Türkiye’ye ait olan yiyecek, içecek ve giyeceklerin, kültürel simgelerin bolca kullanılması da yine Istrati’nin Türk kültürüne olan sevgisini ortaya koyuyor. “Yaşıma, yüreğime, deneyimime fazla gelen dayanılmaz bir mutsuzluğa tek başıma katlanmaya çalışıyordum.” Kira Kiralina’da özgürlük ve ahlâk gibi insanlığın var oluşundan beri yer alan kavramları masaya yatırıyor Panait Istrati ve bunu bir kimlik arayışında olan, yoksul, yurtsuz bir karakterin gözünden yapıyor. Stavro’nun öyküsünü anlatan yazar, bir ailenin trajik hayatını bizlere aktarıyor. Masal tadında anlatılan öykü hayatın içinden birçok unsura yer veriyor. Stavro’nun küçüklüğünden başlayan öykü, yetişkinliğine dek uzanıyor ve çocukluğunda yaşadığı üzücü olaylar tüm yaşamına tesir ediyor. Acımasız bir baba ve abinin zorbalıklarına maruz kalan Stavro, ablası Kira ve annelerinin öyküsü uzun bir zaman dilimine yayılıyor ve Stavro’nun ablası ile annesini arama serüveni sayfaları heyecanla çevirmemize sebep oluyor. Nazım Efendi, Mustafa Bey, Barba Yani, Adrien, Kira Kiralina gibi birçok farklı karakter ile kültürlerarası bir yolculuğa çıkıyoruz ve yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen umutlu bir finalle noktalıyor öyküsünü yazar. Karşılaştığı tüm zorlukları bir bir ardında bırakan Stavro’nun öyküsü detaylarla anlatılsa da, kitap bittiğinde devamının olmasını arzuluyoruz. Yazarın Kira Kiralina’daki birçok karakteri sonraki kitaplarında da işlediğini belirtmek gerek ayrıca. Görünüp kaybolan bazı karakterlerin yaşantılarına yeniden konuk olmak bu kitabı seven herkesin isteyeceği bir şey şüphesiz. Rumencede “Kira” kadın demektir, “Kiralina” ise güçlü bir karaktere sahip olmak anlamına gelir. Stavro’nun ablası bu isimle anılıyor ve aslında bütün öykü Stavro’nun gözünden anlatılsa da, kitabın adını bu şekilde oluşturmuş yazar. Panait Istrati, değişen coğrafyalarda acının baki kaldığını vurgulayan güçlü bir yol hikâyesine imza atıyor Kira Kiralina’da. İnsanın başına ne gelirse gelsin, yaşamdan keyif alınması gerektiğini, erdemli bir insan olmanın gerekliliğini, dostluğun ve sevginin önemini Stavro’nun annesinin ağzından aktarıyor ve ortaya etkileyici bir roman çıkarıyor. Birçok yayınevinden birçok kitabı dilimize kazandırılan Istrati'ni Kira Kiralina'sı daha önce
Yaşar Nabi Nayır
Yaşar Nabi Nayır
tarafından da Türkçeleştirilmiştir. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın Modern Klasikleri serisindeki çevirisi ise
Bertan Onaran
Bertan Onaran
'a aittir. Son olarak, eserin 1928 ve 2014 yıllarında olmak üzere iki sinema uyarlamasının bulunduğunu da ekleyeyim. Romanı okuyup yaşananlara bir de sinema perdesinde bakmak isteyenler tercih edebilirler. Keyifli okumalar dilerim. "Dünya güzel mi?.. Yok canım, düpedüz yalan bu!.. Bütün güzellik, sevinç dolu olduğu sürece kendi yüreğimizden geliyor. Sevinç uçup gittiğinde dünya mezarlığa dönüyor."
Kira Kiralina
Kira KiralinaPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,060 okunma
··1 alıntı·
2.538 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.