Gönderi

387 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 68 days
Duvarları Yıkmak
İnsanların inşa ettiği duvarları yıkmak uğruna bir grup insanların ve onların liderinin hikayesidir. Roman sadece bir karakterin hakkında konuşsa da aslında o tüm insanların çektiği cefaları ele alıp, hepsini sanki ilk kez görüyormuşuz gibi anlatmıştır. Hepimiz "Utopia" toplumundaki gibi paraya gerek duymadan, hırsızlardan korkmadan, kapılarımızı kilitleyip ve mallarımızı korumaya gerek duymadan yaşamayı istiyoruz. Bu romanda o toplumun ana taşı atılmış ve insanlar "Şu senin, bu benim" demenin saçma bir şey olarak algılayan bir toplumda yaşamışlar. Neredeyse hepsi güzel, bir şey hariç: Birlik ve beraberliğe o kadar önem veriyorlar ki, insanlar özgülerini kaybetmiş vaziyetteler. Çok az insanın tek odaları vardır, diğerleri mutlaka çift ya da beş yataklı odalarda yaşıyorlar. "Burayı canla başla inşaa ettik, başka insanlar gelip ve burayı yıkamlarını izin veremeyiz" korkusuyla kendilerini diğer toplumlardan duvarlarla izole etmişler. Plato'nun "Devlet" eserinde olduğu gibi çocuklar anne babalarının evinde büyümek varken, kreşlere gönderirler. Burası yaşanacak bir yer mi? Öte yandan, ana karakterimiz duvarları yıkmak için başka bir topluma göç etmekten çok kendi toplumunu tarafından kovulmuş gibi görünüyor. Orada özel mülkiyet geçerli ve birilerinin hakkını yenmeden ve çabasının değeri diğer insanlara vermeye gerek duymadan yaşıyorlar. Nereye gidersen bolluk var. Burada da herşey güzel, bir şey hariç: Dış görünüşe ve kişisel kazanca o kadar önem veriyorlar ki, ruhları çürümüş vaziyette. İnsanlar diğer insanlardan korkarak yaşar ve hayatta kalabilmesi için ya köle olarak çalışmalı ya da diğerleri bir merdiven gibi kullanarak yükselmeli. O toplumda da mı yaşanır? Roman sadece siyasi bakış açısı yok, aynı zamanda psikolojik ve insanî bir bakış açısı vardır. Bitti diye üzüldüm. Keyifli okumalar
The Dispossessed
The DispossessedUrsula K. Le Guin · Harper Voyager · 199412.6k okunma
·
108 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.