Gönderi

360 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Yok Artık Halid Ziya!
A.H. Tanpınar'ın şu önemli sözüyle başlamak istiyorum : "Halid Ziya kadar romancı hayal gücüne sahip başka yazarımız yoktur. Diğer kişiler roman, hikaye yazmaya hevesli insanlardır. ". Ne kadar sert, iddialı bir söz değil mi? Bu söz kitabın arka kapağında da yazıyor zaten. Tanpınar gibi ağırlığı olan biri söyleyince bu sözü tabiki ciddiye alacağız ve göreceğiz ki Halid Ziya müthiş bir yazar. Halid Ziya Servet-i Fünun geleneği yazarlarından ve geleneğin diğer yazarları gibi sanatın farklı dallarıyla da ( şiir, resim) ilgileniyor. 1896'da Mai ve Siyah, Servet-i Fünun 'da tefrika edilmeye başlandığında Servet-i Fünun' un müdürü Ahmed İhsan Bey'e müthiş bir alçak gönüllülükle teşekkür ediyor. Şu minvalde bir şeyler söylüyor :"Üstad Ekrem ( Recaizade), Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin 'in yanında çok sönük kalacağım." ve teşekkür. Tabiki bunu sadece kendisinin yapabileceği enfes güzellikteki cümleleriyle yapıyor. Yani düşününce Halid Ziya, Mai ve Siyah ile efsaneleşmiş kişilerin arasına katılıyor. Kitaba gelirsek, kitabın Halid Ziya için ne kadar önemli olduğunu arka kapakta yine kendi cümleleriyle söylüyor yazar : "Diğer kitaplarımı yazmamak ihtimalini düşünmek beni o kadar üzmüyor. Ama Mai ve Siyah için öyle değil. Onu İyiki yazmışım diyorum." Sözün genel manası böyle. Aynı zamanda yazar kitapta kendisinin olduğunu hatta memleketinin tüm gençlerinin olduğunu söylüyor. Bu oldukça dokunaklı. Yazar kitapta kendisinin olduğunu söyleyince kendi hayatıyla roman kahramanının yaşadıkları arasında bazı paralellikler görüyoruz. Mesela Servet-i Fünuncular biraz da yerleşik edebiyata başkaldırıyla anılan kişilerdir. Kitapta da Ahmed Cemil 'in (baş kahraman) bir amacı vardır : Şimdiye kadar olandan farklı bir şey yazmak, yeni bir şeyler çıkarmak. (i)Bir diğer önemli nokta Halid Ziya gençliğinde şiir de yazıyor. Bu şiirleri Muallim Naci tarafından sert eleştiriler görüyor ve Halid Ziya şiirden soğuyor ve yazmıyor. Bu noktada da kitapta Ahmed Cemil 'in şiirlerine sert sözler söyleyen, bu sözleri gazetede yayınlanan 'Raci' isminde bir karakter var. Müthiş bri paralellik değil mi? İsim benzerlikleriyle de, Naci-Raci, Halid Ziya Muallim Naci'ye selam çakıyor. KONUSU Ve İÇERİK ( Spoiler İçermez) Kitaptaki Mai(Mavi) umudu, dinamikliği ; Siyah ise karamsarlık ve çöküşü temsil ediyor. Kitap da bu yönde ilerleyerek kahraman önce yükseliyor sonra onun için çöküş dönemi başlıyor. Kitapta dönemin İstanbul'una dair bir fikir de elde ediyoruz. Yaşayış şekli, gece hayatı, eğlence mekanları, basın ve gazetecilik gibi. YAZARIN DİLİ Halid Ziya'nın dili, anlatım şekli, üslubu, kelime seçimleri o kadar mükemmel ki. Harika bir cümle mühendisliği. Uzun cümlelerdeki betimlemeler, karakter davranışlarının ayrıntılı, uzun anlatmış şekilleri o kadar harikulade ki inanılmaz haz aldım. Boşuna büyük yazar değil Halid Ziya. KİTABIN ÖNEMİ Kitabın önemi ise edebiyatımızda romancılığın temellerini oluşturan eserlerden olması. Sonra gelen yazarlar için ilham kaynağı olması. Bazı eserler edebiyatımız için büyük atılımlardır. Günümüzde bu kitapları okuduğumuzda yüzeysel düşünerek eseri basit bulma hadsizliğine düşebiliriz. Ama yazılan şartları düşündüğümüzde Halid Ziya 'nın ne kadar büyük bir potansiyel, yazar, sanatçı olduğu sonucuna varırız. Edebiyatçılara göre Ahmed Cemil karakteri başka kitaplara da ilham kaynağı olmuştur. Zaman zaman Mai ve Siyah' dan sonraki dönem eserlerde bazı kahramanlarda Ahmed Cemil'i görür gibi oluyoruz. Yani demem o ki bu kitaplar bir temel, sağlam bir temel. Can Yayınları ise inanılmaz keyif aldığım bir şey yapmış. Bunların birincisi Mai ve Siyah tefrikası sırasında Servet-i Fünun başyazarı ve müdürü Ahmed İhsan Bey'in Halid Ziya hakkında iltifatlarını içeren yazı. Yazının içinde Halid Ziya 'nın kendisine (Ahmed İhsan) teşekkürünü de yayınlamış. Bu insanların birbirlerine karşı gösterdikleri nezaket, incelik gerçekten bende çok hoş bir izlenim bıraktı. Halid Ziya teşekküründe daha önce bahsettiğim gibi R.M. Ekrem, Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin 'in yanında çok sönük kalırım diyordu. Şimdi Servet-i Fünun' u bir düşünüyorum da tam Şampiyonlar Ligi resmen. İkinci sevdiğim kısım ise Sonsöz kısmında Tamer Erdoğan 'ın incelemesi var. Bu inceleme içinde Mehmet Rauf, Ziya Gökalp, A. H. Tanpınar, Orhan Burian' ın Mai ve Siyah hakkında eleştirilerine de yer veriyor. Can Yayınları böylece sadece roman olarak değil dönemin içinde kitabı daha geniş perspektiften anlamamıza olanak da sağlıyor ve bize yeni merak kapıları açıyor. Bu kapılardan bazıları ortak bazıları değil. Belki bu kapıların önünde buluşuruz. (i) : Bu kısımda Ünsal ÜNLÜ 'nün Mai ve Siyah hakkındaki yayınından yararlandım.
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 201827.1k okunma
··
408 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.