Gönderi
"Adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor peki?.."
Kitap içinde yaşadığı dünyayla bağdaşamayan on altı yaşındaki genç kızın öyküsünü anlatıyor. Ana karakter Deborah'ın içine kapanması ve zamanla kendi dünyasını oluşturmasıyla oluşan bu serüveni on dokuz yaşında hastaneden ayrılmasıyla son buluyor. Yaklaşık üç senede yaşananları anlatan bu kitap bir ömür yaşananları anlatmış hissi uyandırıyor. Deborah'ın sorunlarla mücadelesi karşısında takındığı bu kaçamak davranışları bir süre sonra yaşadıklarını fark etmesiyle azalıyor fakat hiçbir zaman son bulmuyor. Hastaneden ayrıldıktan sonra da sansür peşini bırakmayıp ara ara onu yokluyor. Hastanede geçirdiği zaman boyunca Deborah'ın kendisine en yakın hissettiği kişiler Carla ve Doktor Fried olmuştur. Helene ile sürekli tartışması birbirine zıt iki karakter olmasına bağlanabilir. Deborah sessiz, içe kapanık, dünyadan uzaklaşmış bir karakterken Helene ise her an ani tepkiler veren, sürekli kavga çıkarmaya yatkın bir karakterdir. Belki de bu karakterleri zıt iki kutup gibi düşündüğümüzde birbirlerini bu yüzden çekerler. Kitabı okurken Doktor Fried'un hastaneden bir süre için ayrılması ile beraberinde Deborah kendisini tamamen terk edilmiş hisseder. Hayatında onu anlayan tek insan Doktor Fried'dur.. Kitabı okurken Deborah'ın yaşadığı bazı acıları içimde hissettim, bazı yaşananlarla aslında pek çok ortak noktam olmuştur fakat aynı şiddete değil.. Kitabı bitirdiğimde aslında sorunlardan kaçmak yerine onların daha da üstüne gidip kurtulamasak bile etkisini en aza indirmenin bile hayatımızda ne kadar etkisi olduğunu bu sayede biraz daha anlaşmış oldum...
·
396 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.