Uzun zamandır Marías'ın kalemi ile tanışmak istiyordum, yazar ile tanışma kitabım oldu. Adı dolayısıyla savaş karşıtı bir kitap okuyacağımı zannederek bu eserini tercih etmiştim, ancak kitabın konusu ile isminin pek de bir alakası yok açıkçası. Yarın savaşta beni düşün Shakespeare'ın Macbeth isimli eserinden bir alıntı ve kitapta pek çok kez tekrarlanıyor.
Kitabın konusu ise yazarın tabiri ile "en geniş anlamı ile aldatma" ve hem metin içerisinde hem de sonsözde şu ifadeye yer vermiş: "Bir sanrı içinde yaşamak ya da kandırılmak kolaydır, hatta doğalımız bu: Dolayısıyla bunun hayatı bize böylesine zehir etmesine izin vermemeliyiz." Yazara göre hepimiz öyle ya da böyle bir aldatmaca içinde yaşarız ve olayları hiçbir zaman olduğu gibi anlatmayıp, kesip biçmek yoluyla gerçeği manipüle ederiz. Bir hikayede aldatılan konumunda olan biri, başka bir hikâyede aldatan kişi olabilir ve yaşananlarla yaşanmayanların iç içe geçtiği böylesi bir aldatmaca içinde geçmiş bile değişkendir.
Yazarın metin içerisine yer yer müdahil olup düşüncelerini aktardığı kitapları çok seviyorum. Milan Kundera bunu ustalıkla yapıyor örneğin. Bu kitapta da Marías aldatma, ölüm, ilişkiler gibi temalarda düşüncelerini metin içerisine çok başarılı bir şekilde serpistirmiş, tarzını çok beğendim. Kesinlikle okumaya devam edeceğim yazarlardan oldu ve içimden bir ses okudukça en favori yazarlarımdan biri olacağını söylüyor. Son olarak, bu harika çeviri için de Seda Ersavcı'yı tebrik etmek gerek, gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış. Bir solukta değil, yavaş yavaş, tadını çıkararak okunacak eserlerden, tavsiye ederim.