Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
29 günde okudu
ÖZCAN ERGÜDER VE MASKELİ BALO
Özcan Ergüder ismini yakın zamanda duyanlardanım. Erlend Loe’nin “Doppler”ini bitirdikten sonra youtube’da kitap hakkında gezinirken “Diyaloglar” programına denk geldim. Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde Murat Gülsoy ve Ayfer Tunç’un kitaplar hakkında konuştuğu programda, Doppler’den bir sonraki kitaplarının Özcan Ergüder’in “Maskeli Balo”su olduğunu gördüm. Yazar ve kitabın ismi dikkatimi çekince kitabı alıp okumaya başladım. Özcan Ergüder (1929-2014) Robert Kolej çıkışlı ve sonrasında üniversite eğitimi için Oxford’un yolunu tutmuş ve BBC radyosunda çalışmış bir isim. 1950lerin ortasından itibaren de Türkiye’de basın sektöründe faaliyet gösteriyor. Maskeli Balo (1956) yayınlamış tek kitabı. 1990ların sonunda Can yayınları tekrar basmış, 2019’da da Bengü Vahaboğlu’nun titiz katkılarıyla çeşitli dergilerde yayımlanan ve terekesindeki öyküleri de eklenerek kitap bugünkü halini almış. Kitaptaki özellikle lise yıllarında Robert’in edebiyat dergisi “İzlerimiz”de yayımlanan öykülerinde Sait Faik etkisini görebiliriz. Kendisi zaten bu derginin yarışmalarında Sait Faik, Orhan Veli gibi isimlerin de yer aldığı çeşitli jürilerde ödüller kazanmış. Balıkçılar, sıradan insanlar, sıradan hayatlar, delilik bu öykülerinin konularını oluşturuyor diyebiliriz. Diğer yandan kitabın sonsözünü de kaleme alan ve doktora tezi 1950 öykücüleri üzerine olan “Jale Özata Dirlikyapan”ın da belirttiği üzere cinsellik, (sorunlu) ebeveyn-çocuk ilişkisi diğer bir tema olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendisinin en azından erken yaşlarda Freud’u okuduğunu ve zihninin bir köşesinde yer aldığını söylemek mümkün görünüyor. Yine toplumcu gerçekçilikten izler taşıyan öyküleri de var Ergüder’in. Kendisinin eğitim seviyesini ve yetiştiği ortamı düşününce, köyü ve köylüyü anlatmadaki özeni ve dikkatini de görünce insanın içinden şapka çıkarmak geliyor. Propaganda bu türde yazılmış ve siyaseti, siyasetçileri eleştiren oldukça başarılı bir taşlama olarak görülebilir. Bu tarz öyküleri sevenlere, çok fazla bilinmeyen ve bence çok iyi bir politika, bürokrasi eleştirisi, göndermesi olan “Kemal Tahir”in Göl İnsanları adlı öykü kitabındaki “Bir Kondurma Siyaseti” başlıklı nefis öyküsünü tavsiye ederim. Ergüder’in ilk öyküsünde Simone de Beavoir ismi geçiyor. 1953 tarihli bu öyküde Beavoir’in Sartre ile olan ilişkine gönderme ve İkinci Cinsiyet kitabına atıf var. (s. 21-22) “Elindeki kitap ne?” “İkinci Cinsiyet” “Neye dair” “Kadına dair.” Bu kitabın 1970’de Payel Yayınlarınca “Kadın” adıyla çevrilmiş olması da güzel bir rastlantı. Ancak feminizm ve toplumsal cinsiyet çalışmaları için klasik olan bu kitabı yakın zamanda Koç Üniversitesi Yayınları baskısından okumak daha iyi olacaktır. Özcan Ergüder’i tanıma serüvenimi ve kitabına ilişkin notlarımı kısaca bu şekilde ifade edebilirim. Bizi böyle bir hazineyle buluşturan isimlere başta Bengü Vahaboğlu olmak üzere teşekkürler. İzlemek isteyenler için de girişte bahsettiğim programın linkini bırakıyorum. youtube.com/watch?v=Y0Kt92t...
Maskeli Balo ve Diğer Öyküler
Maskeli Balo ve Diğer ÖykülerÖzcan Ergüder · Kırmızı Kedi Yayınları · 201962 okunma
·
481 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.