Gönderi

Zamanın çok ilerisini konuşan Homeros'un Van Gogh'u sevmesi
(Temmuz ayı öykü etkinliği) #129670058 "Talihsiz ölümlülere tanrılar şu kaderi dokudu: Yaşayacak insanlar acı içinde." Olağanüstü bir sabaha uyanmıştı evren. Gökyüzü kayırırcasına saklamıştı bulut perdelerinin arkasına güneşi. Sevimsiz, ciddiyetsiz insanları umursamadan gün, tüm iyi niyetiyle kaldırımlara seriliyordu. Yazgı saçmalıkların sırtındaydı, kent ise büyük binaların arasında bir sıfat edinmişti. Tüm bunlar yaşanırken az bulunur aşıklar Tanrının gölgelediği ağaçların altındaydı. Gözler yaşların esiriydi. Gül gibi geçinmenin evrene olumlu mesajlar yollamak dışında imkansızlığı da cılız kollara yükler bindirmekteydi. O halde başlayalım dedi Antonin. Demek isterdi ki Zeus: -Yeryüzü tüm iyi niyetlilerin çığlıklarıyla dolu. Onu susturmak istedi tüm tanrılar, seyretti tüm gökyüzü savaşlarını. Tüm aşıklar korku ile sarıldı birbirlerine. Olympos Dağı'ndan tüm evrene ölüm dışında her bir şeyi servis etti Pandora. Antonin şiddetle sarsılarak uyandı. ''Bu ne biçim ölüm?'' sorusu ''bu ne biçim kabus''a dönüştü. Rüyasında hangi tanrıya dönüştüğünü anımsamaya çalışıyor, yüzündeki korku hatırladıklarıyla tebessüme yer açıyordu. ''Şu dünyada soluk alan, yürüyen yaratıklar arasında insandan daha acınacak bir yaratık yok.'' demişti ozanların en meşhuru Homeros. Nitekim bunun ayırdımına varması için elzemdi bu rüya. Tanrıların tüm acıları insanların mutluluğu için mücadelelerle geçtiğine işaret ediyordu tüm okudukları. İnanmak istiyordu. İnancın sığınak olduğuna kaniydi. ''Bırakmayın karşı koyma gücünüzü, Çetin savaşlarda birbirinizi utandırın.'' Antonin sığmıyordu yaşadığı yere. Çetin yaşamın çalakalem gidegelen günlerini ipe dizercesine bir bir aşarken neden ve aşırı nedenler ediniyordu. Çoklu anlam bozuklukları ters giden kavramlar doğurmuştu. ''İnsanların karşı koyma kabiliyetleri yok oldu Antonin'' demişti tanımadığı bir adam. Kendi ceplerine olan illiyet bağı ile biçiliyordu karşı konulası yanlışlar. Ve savaş başlamadan bitiyordu. Utancın bile boynu devrilmiş, kimliksiz dolaşır olmuştu insanların arasında. Herkes elleri kolları bağlı ışığın sönmesini bekleyecekti. ''En sonunda, bir kapının önünde, yırtıcı köpekler paralayacak beni de, bir kılıcın ya da bir kargının sivri ucu alacak canımı bedenimden, soframın artıklarıyla beslenen köpekler azgın bir yürekle sömürecek kanımı.'' Malumun ilamı ilanen tebliğ olmuştu tüm halka. Her şey artık sıradandı. Antonin 1914 yılında konulan sınırlara lanetler biçti kendi dilinde. Çoğu şeyi geriye almanın imkansızlığının yanı sıra her şeyin daha da kötüye gitmesini engellemeye yetecek bir unsur kalmamıştı. En kötüsü olmuştu hakeza. Devrim, anarşi hep hayalleri süslerdi, hayallerde de kaldı. Ve kaçmayı da ülkesi gibi mitolojinin o sıcak kollarına atarak hazırlandı. Tek bir bakışlık hatır bile kopmadı gönlünden. Hızlı ve emin adımlarla devam etti yoluna soluk alan yaratık. ''Nefes neferleri'' olmadan bir yaşam, ne ala. Çantasında halen Pandora'dan kalan umudu taşımakta maharetti doğrusu. ''Ey insanoğlu'' dedi, işte bu yüzden insansın, alçaklığının en büyüğü de kendine. Antonin çoktan yola çıktı, çok sevdiği Van Gogh gibi tek bir yaşamı dahi olmadan... Kullanılan şiir: İlyada, Homeros
··
1,462 views
İnsan Adayı okurunun profil resmi
İnsanlık gün geçtikçe irtifa kaybediyordu. 'İnsanoğlu daha ne kadar alçalabilir ki' diye aklından geçirdi utanç. Bağımsızlığını ilan ettiği günden beri hiç kimseyi yerin dibine batırmaya gücü yetmiyordu. Aslında hiç imza atmak istememişti o bağımsızlık yazılı kağıt parçasına. Ama insanoğlunun istedikten sonra zorla ya da aldatarak yapamadığı hiçbir şey yoktu. Onu tek bir inanç ayakta tutuyordu artık; 'birgün bir ah yükselerek gökkubbeyi delecek ve onları layık oldukları yere, yerin dibine gömecekti.' İnsanoğlu bu yere mezar adını vermişti. Her biri kitap olabilecek cümlelerinden ötürü tebrik ederim kardeşim okuma yaşını geçip yazma yaşından gün almışsın. Hadi artık 👏🏻
Homeless okurunun profil resmi
Ohohohov :) çok iyi çok. Senin de doluluk oranın, kendini her anlamda geliştirmek adına çaban mutluluk verici dostum. Hoşuma gitti yazdığın paragraf. Teşekkür ederim, yorumun için. 👌
Dora okurunun profil resmi
İnsanlığı yeren yazıları seviyorum. Pandoranın açtığı kutudan türlü kötülükler dünyaya saçıldı, geriye tek umut kaldı. Tanrılar, umudu da illetlerin arasına katarak onun asıl yüzünü gösterdi. İnsanı en büyük kötülükten korudu: bir şeylerin değişeceğine olan inanç. Zihnine sağlık :)
Homeless okurunun profil resmi
Umut hakkında geçen yorumlaşmıştık, hatırladım. Umut ve inanç. Esaslı iki sığınak:) Bu arada yorum yapmadım ama buradan belirtmek isterim, senin yazın da enfesti, hem yorumun hem o güzel için müteşekkirim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.