Gönderi

164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Lise edebiyatından beri pek çok kez Mustafa Kutluy'u duymuş olmama karşın okuduğum ilk eseri. Ve bu kitap yani Huzursuz Bacak bende yazarın diğer eserlerini okuma isteği de uyandırdı, kitap çok akıcı olmasına rağmen Türkçede az bilinen kelimeleri kitapta fazlaca görüyoruz anlatımı gayet başarılı olan eser anlatıcının gözünden baktırabiliyor. Konusuna gelecek olursam; Yurt dışında eğitimini ve kariyerini tamamlayan Ömer Faruk Türkiye'ye dönme kararı alır fakat döndüğünde hiç bir şey bıraktığı gibi değildir, Hayal kırıklıkları ve eskiyi arayış içerisindedir kapitalist sisteme boyun eğen eş dost onu üzer ve kendi yol ayrımını belirlemede büyük rol oynar. Dindarlık, muhafazakarlık, ekonomi, iç ve dış piyasa, ülke istikrarı, moderenleşme, kentleşme ile ilgili pek çok konuya değinmesiyle yazar kitabını klasik öykü anlayışından ayırıyor ve eserin en sevdiğim yanı bu oldu. Farklı bakış açısı ve kapital düzen köleliği farkındalığı için okunması gereken çok güzel bir eser. Son olarak eserde anlamı pek bilinmeyen kelimeleri ben de merak ettim ve araştırdım, bu kelimelerin Kelime haznemize yerleşmesi dileğiyle Keyifli okumalar. ✓Pagoda:Budistlerin dinî yapılarına verilen ad. ✓Hegemonya: Bir sistem içerisindeki bir elemanın diğerlerinden üstün, baskın olduğunu belirtir. ✓Fütühat: (Fütuh. C.) Fetihler, zaferler, galibiyetler. ✓Talik etmek: 1.asmak. 2.(bir işi) başka bir zamana bırakmak, gerçekleşmesini ileriye atmak, başka bir zamana bırakmak. Benzer: ertelemek ✓Ardiye: 1. Evlerde kullanılmayan, saklanması gereken eşyaların konulduğu bölüm. 2. Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer depo: "Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu." •Sait Faik Abasıyanık• 3. Böyle bir yerde saklanan eşya için ödenen ücret. ✓Bilabedel: Emlak sektöründe kullanılan bir kelime olup, anlamı ücretsiz, bedelsiz olarak ifade edilmektedir. Yani herhangi bir ücret içermeyen durumlar için kullanılır. ✓Muhtelif: 1.Çeşit çeşit, çeşitli 2. Zıt birbirini tutmayan ✓Temayüz : başkalarına göre Üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme ✓Daüssıla: Yurt özlemi ✓Alabros: Kısa ve dik kesilmiş, fırça gibi (erkek saçı). ✓Mahut: Bilinen, adı geçen, sözü geçen ✓İntisap etmek: Bağlanmak, girmek, kapılmak ✓İntihal: Aşırma ✓Fraksiyon: Bir siyasi partinin politikasını parlamentoda, yerel yönetimlerde, çeşitli kuruluşlarda yürütmek için teşkilatlanmış grup, bölüntü, bölüngü. ✓Müphem: Açık seçik olmayan, belirsiz. ✓Halaskâr: Kurtarıcı ✓Ajite etmek: Çırpıtıya uğramak ✓Hüzzam: Hüzzam, Klasik Türk müziğinde segah perdesinde karar eden bir makamdır. ✓Nümayiş: Gösteri ✓Vakar: Ağırbaşlılık, haysiyetli ve şerefli olma, temkin ✓Teamül: 1. İş, muâmele. 2. Bir yerde öteden beri yapılagelmekte olan, âdet ve kānun hâline gelmiş olan muâmele ✓Ehram: Piramit ✓Fizibilite: Yapılabilirlik ✓Bigâne: Yabancı, İlgisiz ✓Varta: Tehlikeli durum ✓Martaval: Yalan, uydurma söz, palavra ✓Minval: Biçim, yol, tarz ✓İhtisas: Duygu, duygulanma ✓Kesret: Çok olma durumu, çokluk ✓Entel: 1.Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli niteliği kazanmamış olan 2.Sahte aydın ✓Elzem: Vazgeçilmez, çok gerekli ✓Müeyyide: Yaptırım ✓Terennüm: 1.Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme 2.Kuş şakıma ötme 3.Anlatma, ifade etme ✓Müstevli: Bir yeri istila eden yönetimi altına alan ✓İhvan: 1.Yakın dostlar, arkadaşlar 2.Aynı okuldan ya da tarikattan olan kimseler.
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,129 okunma
·
625 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.