Gönderi

531 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Eğitime adanmış hayatlar
Hasan Ali Yücel... Türk tarihinin en çalışkan,en verimli,en başarılı,arkasında büyük eserler bırakmış iki eğitim bakanından biri.Diğeri de Mustafa Necati Bey. Onun da bu ülkeye katkılarını unutamam. Trabzon'lu bir baba ile Tekirdağ'lı bir annenin çocuğu Hasan Ali. Hem bba hem anne tarafı mevlevi inancına sahipler. Böyle bir ortamda Hasan Ali'nin de bu kültürden etkilenmemesi mümkün değildi elbet. Bu inanç onun çocukluğunda ve gençliğinde önemli bir yer tutmuş. Hasn ali genç cumhuriyetin eğitim neferlerinden biri olarak kısa sürede sivriliyor. Türkçe,edebiyat,felsefe ve mantık dersleri veren bir öğretmen. Bu kariyer 1938 yılında Maarif bakanlığına kadar yükselecektir. ilginçtir, ona ilk kez bakanlık teklif eden , dönemin başbakanı Celal Bayar. Teklifi büyük bir sevinçle kabul ediyor Hasan Ali, hemen de kolları sıvıyor. ve cumhuriyet tarihinin en uzun bakanlık yapan eğitim bakanı olarak arkasında muhteşem işler bırakıyor. Tabii, bu bizim gibi cumhuriyetçilerin görüşü. Sağ cenahın akıl almaz hakaretlerine,suçlamalarına,terbiyesizliklerine maruz kalıyor maalesef. bunlara değinmek istemiyorum, çünkü çok alçakça, çok aşağılık insanların suçlamaları. Hasan Ali'nin yaptıklarına bakalım biz. Bakanlığı süresince en akılda kalan ilerici işlerinden biri, güzel sanatlara verdiği değer. Opera,resim,müzik dallarında ülke tarihine geçmiş öncü uygulamalara imza atmış. Büyük destekler vermiş, seminerler düzenlemiş, yurtdışından hocalar getirtmiş. Unutmayalım ki, kültür politikaları da onun bakanlığına bağlı. Bir diğeri coğrafya kongresi. Türkiyenin 7 coğrafi bölgeye ayrılması onun zamanında yapılmış. Bu coğrafya çalışmaları ilerde köy enstitülerinin kurulması aşamasında değerli veriler oluşturacak. Bir diğeri,her alanda etkin bir şekilde Türkçeleştirme hamlesi. anayasada,eğitim bilimlerinde,edebiyatta... bir diğeri çeviri hamlesi. Kurdüğu tercüme bürosuyla Dünya klasiklerini Türkçeye kazandıran eğitimci. Üniversite özerkliğiyle ilgili çalışmaları yine toplumda karşılık bulan bir diğer önemli çalışma. ve... Köy enstitüleri... Köy enstitüleri eşittir Hasan Ali olarak bilinir. Aslında bu projenin fikir babası İsmail Hakkı Tonguç'tur. Ya da bilinen adıyla Tonguç Baba.Dönemin ilköğretim müdürüdür. Daha önceden bu çalışmayı sunduğu, ancak pek üzerinde durulmadığı anlaşılıyor. Fakat Hasan Ali projeyle çok ilgilenmiş, İsmet Paşadan da oluru aldıktan sonra canla başla üzerinde mesai harcamışlardır demeyeceğim, hayatlarını adamışlardır. Tabii yukarda bahsettiğim tüm suçlamalara kalkan olan da yine kendisidir. Peki nedir köy enstitüleri? Yüzde yetmişi kırsalda yaşayan yoksul ve cahil insanların oluşturduğu genç cumhuriyette ilk atilımın eğitim kulvarında verilmesi ve bunun da köylerden başlaması benimsenmişti. Burda amaç yoksul köylü çocuklarının ayağına gitmek, onları her alanda eğitmek, pratikte ve teoride bunu birlikte başarmak, daha sonra mezunları ülkenin dört bir tarafına gönderip cumhuriyeti ileri götürmekti. Köylerin verimi artacak, köylü sınıfın ağa,bey gibi sıfatlara gereksinimi olmayacak, kendi yağıyla kavrulacak, böylece şehre olan göç te önlenmiş olacaktı. Her türden dersler veriliyordu bu okullarda. Tarım,hayvancılık, demircilik, v.s. Okulun bölgesinde ne yapılıyorsa hepsi bu okulların bir nevi konuları arasındaydı. İşte size Türk Rönesansı. Latince eğitim bile verilmiş. İzmir Kızılçullu ve Eskişehir Çifteler ilk açılan okullar. Kısa sürede sayı yirmiyi bulmuş. ve, son derece başarılı, son derece iyi geri dönüşlü haberler gelmiş. Rakamlar özellikle tarım ve hayvancılıkta rekor seviyelere gelmiş. Hasan Ali ve Tonguç Baba'nın da keyfi yerine gelmiş. Düşünün gününn ilk saatlerinde Hasan Ali arabaya atlıyor,(bakanlığın tek aracı var, dikkat buyrunuz) Tonguç Babayı alıyor ve okul okul gezip dert dinliyorlar, sorun çözüyorlar. Okulların çimentosundan, tebeşirine kadar herşeyiyle ilgileniyorlar. Şimdi burda tek parti iktidarından bahsetmek lazım. Malum meşhur tek parti CHP iktidarı. Herhalde herkesin aklına gelen şudur. Of, memleketi istedikleri yönettiler. Ne karışanları vardı, ne görüşenleri. Bu satırlar köy enstitüleri ile ilgilidir bu arada, belirtelim. Kimse muhalefet etmadi gibi bir görüntü var. Şöyle söyleyeyim, o günkü yani 1938-1946 sürecinde yani köy enstitülrinin zirvede olduğu dönemde öyle bir muhalafet vardı ki, bugün böle bir muhalefet yok. Alın size tek parti CHPsi. Chp içindeki sağcı kanat ki,sayıları sol kanattan fazla, ırkçı basının da katkılarıyla ki bunun başını da atsız çekiyor, Hasan Ali'ye etmediklerini bırakmadılar. En geçerli suçlama koministlik üzerinden yapıldı ki, burdan çok ekmek yediler. Zannedersiniz Türk ordusunu arkadan koministler hançerledi, zannedersiniz ülkenin işgaline komünistler izin verdi. neyse. Gerekçe ne? Cezaevindeki Nazım Hikmet'e çeviri yaptırılmış, adamın adı bile yoktu kitap kapağında, neymiş, Sabahattin Ali okullarda gezdirilmiş.Birinin hayatını hapislerde süründürdünüz, diğerini öldürdünüz,yetmedi. Projenin sovyetlerden alındiğnı iddia edenler -alınsa ne olurdu- enstitü adının bile koministliği çağrıştırdığını söyleyenler,neler neler. İşte tüm bunlar ağaların,beylerin ve ırkçıların hoşuna gitmedi tabii. Bir diğeri, neymiş çocuklar amele gibi çalıştırılıyormuş, yoruluyorlarmış. İmece usulunün ve pratik eğitimin birer parçası olan bu uygulama Chp'li sağcı paşazadeleri çok endişelendirmiş. inasanın sorası geliyor,ne ara çocukları düşünür oldunuz? işi artık zıvanadan çıkaran suçlama kızlı-erkekli başlığı altında uzayıp gidiyor. Bahsederken bile midem bulanıyor. Kadın deyince akıllarına başka bir organları gelmeyen .... belirtelim ki tüm enstitü tarihine kız öğrencilerin oranı sadec %10. tüm bu şiddetli suçlamalar sonuç verdi. İlk önce İnönü desteğini çekti. Belki oy sevdasına düştü, belki korktu ,bilinmez. 1946'da Hasan Ali'nin bakanlıktan alınmasıyla köy enstitülerinin önü kesildi ve 1954 te DP kapattı. Bu parti Chp'nin içinden çıkan sağcılar,ağalar,beylerin kurduğu bir partiydi. Bu proje edebiyat dünyamıza da başta Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mahmut Makal gibi köy romancılığı akımını başlatan yazarlar kazandırdı. Gördüklerini yazdılar, köy gerçeğiyle yüzleştirdiler okuru. Ama tehtid edildiler, tutuklandılar, darp edildiler, hatta suikaste uğradılar Hasan Ali gibi. bu iki isim Hasan Ali ve İsmail Hakkı Tonguç, bu ülkenin görüp görebileceği en müthiş eğitim atılımını yarattılar. Karşılığında kendilerine yapılanları hiç haketmediler. Parti içinde yalnızlaştırılmayı da. Tanıl Bora hocamız gerçekten iyi birçalışma çıkarmış. Zevkle okur musunuz bilmem ama oldukça bilinçlendirici olduğunu söyleyebilirim.
Hasan Âli Yücel
Hasan Âli YücelTanıl Bora · İletişim Yayınları · 202135 okunma
··
2,345 views
Filiz okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş teşekkürler. O kadarcık sürede bile Köy Enstitülerinden yetişen insanlarla bu ülke ayağa kalkmış. Cumhuriyet tarihinin en büyük yanlışıdır Köy Enstitülerinin kapatılması. Ama sağ kafa işte ne yaparsınız.😔😔
Barış okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim. İnsanlar değişiyor, ama zihniyet değişmiyor.
Bu yorum görüntülenemiyor
Papatya okurunun profil resmi
#128503449 Böyle incelemeler içimi acıtıyor bir örtmen olarak 🌼emeğinize sağlık 🌼
Barış okurunun profil resmi
Çok teşekkürler..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.