Gönderi
Rus yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski tarafından yazılan, ilk olarak 1866 yılı boyunca edebiyat dergisi Rus Habercisi'nde on iki ayda yayımlanan eseridir. Daha sonra tek cilt olarak yayımlanmıştır. Dostoyevski'nin beş yıl süren Sibirya sürgününün dönüşü yazdığı tam uzunluktaki ikinci romanıdır. Sayfa sayısı sizi ürkütmesin. Dünya Klasikleri arasında şimdiye kadar okuduğum en akıcı kitaptı.
Kitabın ana karakteri Saint Petersburg’da yaşayan, fakir ama idealist bir hukuk öğrencisi olan Rodion Romanoviç Raskolnikov’dur. Yaşadığı ağır fakirlikten kurtulup okuluna devam edebilmek, diğer insanlara yardım edebilmek ve hatta toplum yararına iyi bir davranışta bulunduğuna kendini inandırarak vahşice bir cinayet işler. Hesapta olmayan bir başka kişiyi de mecburen öldürmek zorunda kalır.
Kitap bu cinayetler sonrası Raskolnikov’un yaşadığı derin psikolojik buhranı anlatır. Kendi içinde çelişkilere düşer, vicdani muhasebeler yapar, bu sebeplerden dolayı hastalanır, yataklara düşer, sayıklamaya başlar. Tüm kitap boyunca Raskolnikov’un yaşadığı bu suçluluk duygusunu, psikolojik bölünmelerini onunla birlikte yaşayacak, yazarın olağanüstü betimlemeleri ile Rusya sokaklarında dolaşacaksınız. Yazar öyle bir karakter yaratmıştır ki katil bile olsa bir zaman sonra ona sempati duymaya başlayacaksınız.
Kitabı bu kadar akıcı kılan bir diğer özelliği de diyalogların bolca kullanılmış olmasıdır. Kitabın ritmini her an dorukta bırakan bu konuşmaları heyecanla okuyacaksınız.
Psikolojik romanların baş yapıtı olarak bilenen bu kitap yayınlandıktan sonra bir savcı Dostoyevski’ye “Bir caninin ruhsal durumunu bu kadar gerçekçi ve ayrıntılı anlatan bir kişinin geçmişinde kesinlikle bir cinayet saklıdır.” diyerek dava açmıştır.
Albert Camus’a “Bu kitabı okuduktan sonra ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak bu işten vazgeçme ihtimalini ölçüp tarttım.” dedirtmiştir.
Size klasik eserleri sevdirecek bu şaheseri mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
·
289 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.