Gönderi

174 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"Bu zavallı mutlu deliler kısmına dahildi. Ancak bu sistemde binlerce deli mevcut olduğunu düşündüm de sakın dünya büyük bir tımarhane olmasın dedim." Herkese merhaba Bugün Türk edebiyatının ilk felsefi ve gerçeküstü romanı kabul edilen, tasavvuf edebiyatının önemli eserlerinden biri olan A’mâk-ı Hayal'in yorumuyla geldim. Hemen geçelim. --> Önce biraz bilgi: Ahmed Hilmi veya daha çok bilinen ismiyle Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi (1865-17 Ekim 1914) tanınmış Türk mutasavvıf ve düşünürüdür. Eserlerinde Vahdet-i Vücud düşüncesini işlemiş, çağdaşı maddeci düşünürleri yoğun biçimde tenkit etmiş, anti-maddeci eserler kaleme almıştır. Âmâk-ı Hayâl (Hayâlin Derinlikleri) eserini 1910'da yazmıştır. --> Vahdet-i Vücud felsefesine göre "Tanrıdan başka varlık yoktur, var olan her şey onun çeşitli biçimlerde görünmesidir." -->Kitabın Konusu: Baş karakterimiz (Raci) uzun yıllar okumuş ve sonunda ağır bir bilgi yükünün altında kalmış, kendini acayip bir karışımın içinde bulmuş birisidir. Kendi deyişiyle: Küfür ile imandan, ikrar ile inkardan, tasdik ile şüpheden meydana gelmiş biri olmuş. Kısacası şüphe denilen ejderha vücudunu sarmış. İşte Raci bu dayanılmaz durumdan kurtulmak için kendini dünyevi zevklere bırakır. Ancak bir gün tesadüfen, bir mezarlıkta Aynalı Dede denilen bilge insanla karşılaşır ve onun aracılığıyla manevi dünyalarda seyahatlere çıkmaya başlar. İşte kitabın konusu bu: Raci'nin hayalinin derinliklerinde kafasını karıştıran tüm o sorulara yanıt bulmak için yaptığı gezintiler. -->Yazara göre insan gerçek mutluluğa felsefe ile ulaşamaz. Gerçek mutluluk Vahdet-i vücudu benimsemektir. İşte kitabın özünü oluşturan düşünce de budur. Ancak yazar eserde yalnızca islam diniyle sınırlı kalmayıp diğer dinleri de işlemiştir. Ve bu benim eseri çok sevmemi sağlayan yönü. Raci seyahtlerinde Buda'nın yanına gider, Ehrimen ve Hürmüz'ün savaşında yer alır, Olimpos Dağı'na, Kaf dağına çıkar. Hakikati bulmak için zamanın büyük bilginlerine sorular sorar. --> Ben kitabı çok sevdim, kitap bir çok bölümden oluşuyor, geriye dönüş tekniği kullanılmış. Bazı yerlerde kafam karışmadı değil örneğin bölümlerin sırası değişiyor ve bazı bölümler havada bitiyor, tam anlamıyla doyurucu değiller ama kitabın tek zayıf yönü de bunlar. Geriye kalan tüm özellikleriyle Amak-ı Hayal, bana farklı gelen bir tarzda ve güzellikteydi. Herkese mutlaka okumasını tavsiye ederim. Bolca okumalar dilerim.
Amak-ı Hayal
Amak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Anonim Yayıncılık · 201517bin okunma
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.