Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Öyle ya.Hepimiz boyuna iyi olduğumuzdan dem vuruyoruz.Ama böyle bir kahramanlığı yapmaya yetecek kudret hangimizde var? Kahramanlık bunun neresinde diyeceksiniz.Yok mu,elinizi vicdanınıza koyup söyleyin.Topluluğumuzun buğünkü durumu göz önüne alınarak,ben, ben; gece, hem saat bire doğru,emrinde çalışan on dördüncü dereceden on ruble maaşlı memurunun düğün evine girersem, ortalığı birbirine katar,düşünceleri alt üst eder, bir "Pompei'nin son günü" yaratırsam...Ama bunu hiç kimse anlayamaz.Stepan Nikiforoviç ölse bile anlayamaz bunu....'Yapamayacağız,'dedi ya.Öyle.Siz, eski kafalı, uyuşuk çağdışı herifler yapamazsınız.Ama ben yaparım! Ben emrimdeki memur için 'Pompei'nin son günü'nü, onun için en tatlı gün haline getiririm.Çılğınca bir hareketi,doğal, ahlaka uygun, beğenilen bir harekete çevirebilirim ben... (#alıntı) Yukarıdaki satırlar kahramanımız İvan İlyiç'e ait...Aslında kahraman olmak isteyen bir karaktere desek daha doğru olur..O kadar trajikomik bir hikaye ki yazarken bile bir gülme geliyor. İvan İlyiç(yüksek rütbeli bir general) kendini bir şekilde gaza getirip memurunun düğününe gidiyor.Ama ya düğün sahipleri için bu ne ifade ediyor?Ve hikaye nasıl bir son ile bitiyor,kim haklı çıkıyor?Arkadaşı General Stepan mı yoksa Ivan İlyiç mi? Hikaye resmen "kaş yaparken,göz çıkarmak"deyiminin ne anlama geldiğinin uzun versiyonu gibiydi...Okurken sürekli zihnim de bu deyim dolanıp durdu... Kısacası okunmalı diyor ve herkese iyi akşamlar diliyorum.
Tatsız Bir Olay
Tatsız Bir OlayFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20174,979 okunma
·
575 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.