İslam ortaçağ toplumunda yarı köleci- feodal ekonomik alt yapı üzerinde gelişmiş bir üst yapı kurumudur.
Hukuksal, sosyal, toplumsal içeriğini yarı-köleci feodal ve toprağa bağımlı bir ekonomik düzen üzerine inşa eder.
Günümüz dünyasında, kapitalist ekonomik alt yapının var olduğu bir endüstri çağında, islam ideolojisinin, değişmeden, reforma uğramadan, dünyanın ekonomik ve sosyal sorunlarına rasyonel çözümler üretmesi mümkün değildir.
Kitabın yazarı bu minvalde boş bir çaba içerisinde.
Yazar ekonomiyi iki ana akıma ayırıyor.
1- Laik ekonomi
2- İslam ekonomisi.
Daha en baştan, gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikliyor, ve haliyle kitabın ilerleyen sayfalarında yeni yanlışları birbirine ekleyerek devam ediyor.
Laik ekonomi diye bir ekonomik sistem yoktur.
Ekonomi bilimimde sistemler, düzenler bellidir.
2 ana akım ekonomi politik türü vardır. Bu iki ana akım ekonomi politiğin kendi içlerinde farklı nüansları vardır.
Yazar bunu kabul etmiyor.
Daha en başından Laik ekonomi diye bir kavram türeterek içini Hristiyan ülkelerdeki ekonomik düzen ile Batı Kapitalizmi ile doldurmaya çalışıyor. Serbest piyasacılık ya da kapitalizm demek yerine Laik ekonomi kavramını kullanarak “ kim bir kavme benzemeye çalışırsa o da onlardandır” hadisinin ön yargısı ile hareket ederek akıl dışı, bilim dışı kavramlar üretiyor.
Aslında kendisi de farkındadır ki, islam ekonomisi diye anlattığı kavram kapitalizm uygulamalarını savunan bir sistem. Kapitalizmin sosyal yardım politikalarının arttırılarak sunulmuş halini islam ekonomisi adı altında pazarlamaya çalışıyor. Bu sebeple karşı olduğu şeye kapitalizm diyemiyor, bilerek isteyerek Laik ekonomi diyor. Bir nevi Laiklik karşıtı Abdestli kapitalizmi islamın ekonomi politikası olarak sunmaya çalışıyor.
Yazar sömürüyü Tanrı yaratısı olarak görüyor. Sömürünün insancıl ve vicdani yapılmasını savunuyor.
Sınıf savaşını ve sınıf çatışmasını reddediyor, onun yerine sınıf uzlaşması önererek işçinin patrona teslim olması, patronun da işçiye vicdanlı davranmasını öneriyor.
Yazarın tarihsel perspektifi sınıflı toplumun ötesine gidemiyor.
Dolayısı ile sığ ve temelsiz görüşleri bilimsel bir eser adı altında ortaya atarak kendi ideolojisini güçlendirmeye çalışıyor.