Gönderi

304 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Tarihin gücü yok, gücün tarihi var.
Üzerime yüreğimden başka muska takmadan konuşmak gerekirse... 'Tarih denilen tamahkâr tüccar' elbette Millî Mücadeleyi, İlk kurşunu, İlk Direnişi Medine Müdafasına bırakamazdı. Bıraksaydı yapılan hesaplar, uydurulan tezler hedefine bu kadar çok ulaşamazdı. 30 Ekim 1918'de Osmanlı Hükümeti teslim olduktan sonra Hükümetin ve İmparatorluğun Paşaya 'teslim ol' ikazlarına rağmen 10 Ocak 1919'a kadar direnen Fahrettin Paşa ilk kurşunu da ilk direnişi de gösteren kişidir. 10 Ocak'ta da teslim olmamış kendi subayları tarafından 'zorla' teslim edilmiştir. ** Kitap Fahrettin Paşayı ve Medine müdafasını konu alan tarihi bir roman. Haliyle kitapta hayal ürünü diyebileceğimiz olaylar çok fazla. İdraki olanın bunlara ihtiyacı yok. O direnişe ve mücadeleye hiç bir abartı gölge yapamaz. O mücadele o derece yüksektir. Ama Roman ve Sinema da duyguları coşturmak için bunlar yapılıyor. Ve bu sayede hitap ettiği kitle de artıyor. Yani 13 yaşında bir genç de bu kitabı okursa rahatlıkla üstesinden gelir. Kitap gayet ince, bir çırpıda okunacak kitap. Açık, anlaşılır ve akıcı. Tüm bunlara rağmen kitabın okunma oranı çok düşük. Beyaz Zambaklar, bu kitabın 50+ katı fazla okunmuş sitede. Edebi olarak hiç bir üstünlüğü yok. Bu farkın sebebini herkesin kendine sorması gerekir. Kendi değerlerimize niçin bu kadar uzağız? Bunun gelişi güzel bir durum olduğuna inanmıyorum. Bu kitabı okumayıp, bu kitabı tavsiye etmeyip Beyaz Zambaklar Ülkesinde'yi ve uzantılarını okuyup tavsiye eden herkesi 1 dakikalık utanç duruşuna davet ediyorum! Tarih öğretmenlerimiz mümkünse biraz fazla utansınlar. ** Vatan, millet sevgisinin, fedakârlığın, vefanın ve tüm kutsal duyguların günden güne eridiği günlerde size ilaç gibi gelecektir. Gençlerimizin, geleceğimizin ecnebileşmesini istemiyorsak bu mücadeleyi sergilemek zorundayız. Kolayı bile yapamıyoruz. Belki de yapmak istemiyoruz. Ecnebileşmek hoşumuza mı gidiyor? ** Kitabı kapattığımda sordum kendime: "Bir er olsaydım önümde hangi Türk kumandanın olmasını isterdim?" Fahrettin Paşa demek istiyorum ama diyemiyorum, hayali bile ağır geliyor. Kolay değil böyle bir yiğidin yanında durabilmek. Niçin Fahreddin Paşa? Çünkü Fahreddin Paşa hiçbir zaman hasmına benzememiş ve onlara benzememize sebep olacak ne zorlamalar ne de kanunlar çıkarmış. Türk komutanına Yakışacak bir duruş, bir hayat, bir yaşam gayretinde olmuş. Biz vatanımızı önce Allah'a sonra bu duruşa borçluyuz. Bu duruşu ne Fransız usulü balolara ne de içki meclislerine borçluyuz. Bizi biz yapan bizi vatan sahibi yapan bu duruştur. Bu duruş olduğu kadar biz'iz. Biz bu duruş ile biz olur biz'e benzeriz. Bu duruşu 20. asır Batılaşma inkılâplarından değil Alp Arslandan, Yunus Emre'ye ve özünde Efendimize borçluyuz. Fahreddin Paşa da bunun timsali olduğu için benim için Cumhuriyet tarihinin tanıdıklarım içinde en kıymetli paşasıdır. Allah ondan razı olsun.
Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa
Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşaİsmail Bilgin · Timaş Yayınları · 20211,855 okunma
··
2,058 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Oldi okurunun profil resmi
Türk erinin yakasına omzuna nice rütbe takıldı Fahreddin, Mehmedcik adını sinemize kazıdı Yenilgiden kaçanları gördü gururla öne atıldı Mondros ateşkesine uymadı silahına sarıldı Görmedi bu üniforma böyle yiğit er Muhammed'in komutanı yüce asker Gök kıpkızıl, yeryüzü mahşer mahşer Göklerden bir karar bir muştu bekler Mehmedcik olma gayreti açtığın yolda Sefer Türk askerinde zafer yüce Allah'ta Pusmuş şahanların bekliyor Türki diyarda Hakkını helal et Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa 22 Kasım 2020 -Oldi
Mert Mesut Özsoy okurunun profil resmi
Harika bir yorum üstat
Oldi okurunun profil resmi
Eyvallah üstâd
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.