Güçlü kadınları seviyorum;konumları, şartları ne olursa olsun ne istediğini bilen, ayakları üzerinde sımsıkı durabilen kadınları seviyorum.
Kirpinin zarafeti de işte böyle bir kadının hikâyesi...Kendini hiç beğenmeyen, dehasını gizlemek için insanların görmek istediği kimlikte müthiş zekâsıyla kendi kabuğunda yaşayan Renée'nin hikâyesi.
Felsefe öğretmeni bir yazarın felsefi tatlarla harmanladığı naif, okuyucuyu sarıp sarmalayan sıcacık bir eser.
Kirpiler gibi dikenli kabuklarının altında bambaşka hayatları olan güçlü kadınlara çok güzel bir örnek kesinlikle okunmalı.
Kadınların değerinin bilindiği günleri görmek dileğiyle...Sevgiyle ❤