Bu kitaba başlarken 2. Dünya Savaşı’nda Alman halkına dayatılan büyük yalanlar ve bu yalanların inandırıcı olması için uygulanan propaganda teknikleri hakkında bilgi sahibi olacağımı, düşünmüştüm. Büyük ölçüde yanıldığımı fark etmem çok uzun sürmedi.
Savaşın insani boyutlarını ve yıkımlarını bir kenarı bırakırsak eğer Joseph Goebless’te gördüğüm kararlılık ve kendini adamışlık çok etkileyici. İşini o kadar iyi nokta atışlarıyla yapmış ki kitabın bazı bölümlerinde okuyucu ile birebir iletişim halinde olduğunu ve yaptığı propaganda konuşmalarının etkisi altında kalmamak gerçekten çok zor. Spoiler olmayacağını düşündüğüm için savaşın başlarında Goebbels’in Çek Cumhuriyeti elçi ve gazetecilerine yaptığı konuşmayı kitabı okumayacak olsanız bile incelemenizi şiddetle tavsiye ederim.
İkinci bir tavsiyem de kitaptan daha fazla zevk almanız için Winston Churchill’in 2. Dünya savaşındaki Almanya’ya karşı olan tutumu hakkında bilgi sahibi olmanız olabilir. Churchill kısımları kitapta bir hayli fazla.
Son olarak işin birde üzücü kısmı ise seksen sene önce yapılan propaganda konuşmalarının 21. yüzyılda ülkemizde kulağımıza çok tanıdık gelmesi.