Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
"Alavere de oradaydı, Cüce Çoban da. Altın şirketinin temsilcisini korumaya gelmişler gibi adamın önüne geçip göğüslerini siper etmişlerdi. Ortalık karıştı bir anda, büyükannesinin temsilcinin üstüne yürümesiyle kavga patladı. Sopasını kaldıran Cüce Çoban'ı tuttuğu gibi kahveden dışarı sürükledi Sultanay Dudu, 'Biz keçilerimizi alıyoruz senden, püskül kafa, hadi oradan!' dedi. 'Arı kovanlarını kaldır bizim yamaçtan, Alavere'nin bahçesine götür, madenciler yesin senin balını!'" Altınçayır Vadisi'nin onlarca basamaklı menekşe boyalı evinde annesi, babası, büyükannesiyle yaşar Asinaz. Günleri, biricik dostu Semagül'e özlemle geçmektedir. Semagül ve ailesi, diğer pek çok aile gibi, vadide 15 yıl sonra tekrar açılan altın madeninden dolayı başka diyarlara göçmek zorunda kalmıştır. Asinaz, Semagül'e her gün mektup yazarak dindirir özlemini. Geçmişte vadiyi 4 koldan çevreleyen dağların kayalıklarında her bir keçinin dikildiği, binbir çeşit şifalı otların ve ağaçların çevrelediği, gürül gürül şelalerden akan suların denizle buluştuğu, eski adı Keçiler Boğazı olan Altınçayır'da işler sarpa sarmaktadır. Asinaz hayatta yokken daha, dağlarında bulunan altınlara göz diken tüccarların kurdukları maden işletmesiyle birlikte, bağlarla kaplı dağlarına kara bir sis çökmüş ilkönce, denizlerindeki balıklar karaya vurmuş; yemyeşil ormanları simsiyah hayalet ormana dönerken, toprağa madenden akan zehirler otları kurutmuş, börtü böceğe zarar vermiş. Göller kurumuş, olanların da suyundan zehir saçılmış. Maden sahasını büyütmek için ormanlar yakılmış, ağaçların canı soluğu kesilmiş. Köle gibi çalıştırılan madenlerde insanlar sakat kalmış. Asinaz'ın babasının tekerlekli sandalyeye mahkûm olmasıyla, hayat dolu annesinin günden güne suskunluğunun sorumlusu da altın madenidir işte. Yıllar sonra işletmenin el değiştirmesiyle tekrar gündeme gelen, Altınçayır'ı bekleyen tehlikenin karşısında direnenlerin temsilcisi Sultanay Dudu hak arama savaşı verirken, doğayı katledenlerin yanında yer alan vadi sakinleriyle de mücadelesini vermektedir. Tek başına mı? Altınçayır Vadisi'nin Çocukları'yla❤ Latife Tekin, masallarla bezeli kitabıyla bizi geçmiş ve gelecekte yolculuk ettiriyor. Kayaları, çiçekleri, tüm doğayı hiç metafor kullanmadan çatır çatır konuşturtuyor, isyan ettiriyor. Üç kuruş için yaşam alanlarımızı katledenlere karşı, hafızamıza mücadele etme bilincini kazıtıyor. Karadeniz'de "özgür aksın dereler!" diye haykıran insanların çığlığı yükselirken, İkizdere'de "siçturtmayin madenüna!" diyen direnişçi kadınların sesi oluyor Sultanay Dudu Altınçayır Vadisi'nde❤ Bir de çocuklar... Geleceğine sahip çıkmak için "çocuklukları bir kenara bıraktırılan" çocuklar. Hayallerinin peşinde koşup geleceği örgütleyen çocuklar. "Vadim o kadar güzel ki, altından değerli!" diye kan emicilere karşı pankart hazırlamak zorunda kalan çocuklar. Oyun alanlarını ellerinden alan, gözlerini kâr hırsı bürümüş, büyüklerinin kendilerine özür borcu olan çocuklar... İşte bu kitap size ithaf edilmiş. 92 sayfalık muhteşem kitabı çocuklardan önce siz büyüklerin mutlaka okumasını öneririm.
Altınçayır Vadisi'nin Çocukları
Altınçayır Vadisi'nin ÇocuklarıLatife Tekin · Can Çocuk Yayınları · 202059 okunma
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.