Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
Freud bu kitapta atalarımızın kutsallaştırmış oldukları birtakım şeyleri ve bunlar sonucu ortaya çıkan tabu olgusunun geniş bir perspektiften ele alınıp hala günümüzde atalarımızın sergilemiş olduğu inançları sürdürüp sürdürmediğimizin tartışmasını yapmaktadır. Kitapta hem felsefe hem tarih hem de psikolojinin harmanlanarak insanın geçmişten günümüze inançları ve yaşayış biçimlerinin ele alındığını görüyoruz. İlkel bir hayat yaşayan ilk nesillerin bir hayvanı, bitkiyi ya da bir nesneyi atası olarak kabul edip onlar sayesinde var olduğuna inanır ve bu simgelere bir ruh yüklerdi. İşte bu totem olarak adlandırılmaktadır. Tabu ise yine bir toplum ya da bir insan tarafından bazı normlar ya da nesnelerin katı bir şekilde gerekirse korkutarak korunduğu; eleştirilmesi, dokunulması, değiştirilmesi kati suretle yasak olan yasalar, nesneler veya kişilerdir. Tabunun temelinde yatan, bilinçdışında güçlü bir eğilim duyulan yasak bir eylemdir. Yasak olan şeyi yapan, tabuyu çiğneyen kişinin kendisin de tabu olduğunu, nedenini anlamasak da bilmekteyiz. Ölüler, yeni doğan bebekler, adet dönemindeki kadınlar birer tabudur. Kitapta atalarımızın çok enteresan tabularına yer verilmiştir, örneğin; Palawan’da yaşayan Agutainolarda dul bir kadın kocasının ölümünden sonraki yedi sekiz gün kulübesinden dışarıya adım atamaz, sadece geceleri, kimseyle karşılaşamayacağı zamanlar dışarı çıkabilir. Onu görenler anında ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağından, kadın kimse yanına yaklaşmasın diye adım başı tahta bir çubukla ağaçlara vurur, ve bu ağaçlar da çok geçmeden kurur gidermiş zaten. Freud insanın düşünsel tarihinin üç evresi olduğunu söyler. Önce animizm denilen totemlerin işlerliğin hakim olduğu, sonra dinler evresi ve en sonunda da bilimler evresi. Freud ilkel toplumlardan günümüze kadar bu evreler arasında nasıl bir geçiş yaşandığı, hali hazırda bu inançların devam edip etmediği (ki benim çıkarımlarıma göre etmektedir:)) mevcut toplumların, totemlerin veya tabuların etkisi altında kalıp kalmadığımızı irdeliyor. Nitekim Freud geçmişten beri bazı totemlerin ve tabuların günümüze kadar geldiğinden (örneğin kurban) emin ve neden insanların hala böyle şeylere inanıyor olmasının üzerinde duruyor. Bu inanışlara sahip insanların bilinçaltında yatan nedenleri görmeye çalışıyor. Bunu yapmaya çalışırken enteresan düşünceleri vardı özellikle daha çok nevrozlu erkek çocuklarının (örneğin kitapta da yer verilen Küçük Hans) hastalıkları ile totem anlayışının kökenini anlama çabası hayli ilginçti. Bunu yanı sıra egzogami kökeni olarak görülen ensestin önüne geçilme nedeni ve totemcilik arasındaki ilişkinin incelendiği makalesi de fena değildi. Yukarıda bahsettiğim evrelerde totemciliğin günümüz dinlerine olan etkisini de incelemektedir ve böylece insan psikolojisinin geçmişten günümüze etkisini araştırır. Cinsellik gibi başlı başına önemli bir konuyu yine geçmişten bugüne oidipus kompleksi ile ilişkilendirdiği bölümler vardı hatta son kısımda insanların tüm nevrozların çekirdeğini oluşturduğu sonucuna vardığı gibi çarpıcı bir çıkarımı olduğunu da söylemeliyim. Üslubu da gayet anlaşılırdı, kimi yerlerde verilen totem ve tabu örneklerinden ötürü kahkaha attığım oldu gerçi günümüze bakarsak bugün bile insanın inanmış olduğu kahkaha atılacak çok fazla inanç var ama neyyyse. Ayrıca Freud’u sadece cinsellikle özdeşleştiren, cinsellik demek Freud demektir diyen etrafra sürekli gördüğünüz memlere itibar etmeyiniz ve sizde bu düşüncede iseniz yine Freud’un yayımlanmış olan “Haz İlkesinin Ötesinde” makalesine göz atarsanız bütün sistemini aslında cinsellik üzerine değil ölüm itkisinde temellendirmiş olduğunu göreceksinizdir. Teşekkürler.
Totem ve Tabu
Totem ve TabuSigmund Freud · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,9bin okunma
·
890 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.