Gönderi

Biraz yukarıda işaret ettiğim gibi istifa keyfiyeti, Mustafa Kemal Paşa'yı cidden pek çok üzmüştü. Çünkü paşa, memleketin istikbali menfaatine büyük ümitler besleyerek kabul buyurmuş oldukları bu vazifeyi yani, 7. Yıldırım Ordusu kumandanlığını, günün birinde istifa için değil, ancak bütün mevcudiyetiyle bağlı bulunduğu vatanına hizmet gibi kutsal bir gaye uğrunda ve pek büyük bir arzu ile deruhte etmişlerdi. İstifa!... Evet; günlerce, haftalarca ve hatta aylarca onu derin teessür içinde bırakan bu çekilme, hiçbir zaman paşanın hatır ve hayalinden geçmeyen ve onun prensiplerine asla uymayan bir olaydı. Şunu da takdir etmek lâzımdir ki: Bu istifa, hiçbir zaman Millî Mücadele başlangıçlarında vuku bulan askerlik mesleğinden istifasına benzemiyordu. Çünkü, bütün rütbe ve nişanlarını atarak hiç tereddüt etmeden istifa ettiği o tarihlerde, Mustafa Kemal'in yanı başında, çok güvendiği kadını erkeği, çoluğu çocuğu ve ihtiyarı genci ile büyük Türk milleti bulunuyordu. O zaman, bir taraftan istifa ederlerken, diğer taraftan da istiklâl uğrundaki millî görevlerine devam için elverişli alanı yaratacaklarına itimadı bulunduğu gibi, asıl gayelerini tahakkuk ettirebilmek gücünü kullanmak fırsat ve imkânını da bulacaklarına sarsılmaz inançları vardı. Evet, Mustafa Kemal'in; Yıldırım Ordusundan çekildiği tarihlere tesadüf eden günlerin, bambaşka mahiyette bulunan ahval ve umumî durumu nazara alınacak olursa  her iki istifanın yekdiğeriyle mukayesesine hiçbir bakımdan imkân olamayacağı da kendiliğinden ortaya çıkar. Bu itibarla, bahis konusu istifa, onu, doğrudan doğruya pasif vaziyette bırakmış ve o günlerin icap ve şartlarına göre artık onun için faal bir saha kalmamıştı. Binaenaleyh, bütün cephelerde vatanın muhafaza ve müdafaası uğruna savaş devam ederken onun, geçici de olsa böylece bir köşeye çekilerek memleket hizmetinden mahrum ve seyirci durumda kalmasından doğan büyük endişesi de esasen bundan ileri geliyordu. Bu olay, Mustafa Kemal gibi bir kumandan için çok acı ve cidden tahammülü güç bir şeydi. Ne gariptir ki; Grup Kumandanı Mareşal Von Falkenhayn'in kötü bir zihniyetle vaki hareketleri yüzünden ortaya çıkan ve doğrudan doğruya memleketimizi ilgilendiren bu meselede Mustafa Kemal, tamamen haklı olduğu hâlde istifaya mecbur kalıyordu. Çok hazin bir manzara değil mi?.. Bu ters durum, şüphesiz ki Almanlarla olan askerî ittifakımızın katlanılması mecburi ve kaçınılmaz sonucundan başka bir şey değildi.
Sayfa 200 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
·
129 views
Berkay okurunun profil resmi
Sayın okuyucularım, Mustafa Kemal, artık, pek sevdiği ordusunun başından ayrılmış ve böylece, dokuz ay kadar devam edecek olan bir istihale devri başlamıştır. (Sayfa 203)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.