Erim, daha dört yaşındayken bir yemin etmişti. Beşiğinde uyuyan buruşuk suratlı kızı kendine aşık edecekti. On dokuz yaşında iken herkesin kardeşsiniz siz dediği kıza adını koyamadığı şeyler hissetmeye başladı. Bazen tutku, bazen şefkat, bazen ise kıskançlık… Beria, doğduğundan beri Erim vardı. Her daim yanıbaşında, elini uzatabileceği yakınlıktaydı. On beş yaşında iken sevdiği adamdan beklemediği ilk darbe aldığı son darbe olmayacak ve aşık olduğu adamın bütün acımasızlıklarına, bencilliklerine katlanmak zorunda kalacaktı. Erim, kendine ‘yasakladığı kızı’ kendinden korumaya, ondan uzak durmaya çalışırken fark etmeden Beria’nın en büyük hatasını yapmasına neden olacaktır. Yıllardır içinde yaşadığı en büyük pişmanlığını taşıyan Beria, Erim’in aşkını içinden atıp hayatına devam mı edecektir, yoksa Erim’e her şeyi anlatıp onu bu pişmanlığa ortak mı edecektir? Yazarın şu ana kadar okuduğum en güzel kitabıydı. Tek kelime ile bayıldım. Bu çifti Sevdanın Türlü Yüzü’nde görsekte geçek hikayeyi okumak ayrı bir güzeldi. Erim, tam anlamıyla babasıydı. Ancak babası daha sevgi dolu ve kıyımsızken Erim’in daha sert bir mizacı vardı. Gerçi Beria onu çok güzel yonttu. Çok fazla hatası ve geç kalmışlıkları vardı. Çoğu yerde Erim’in pişmanlıklarını gördüm. Aynı zamanda farkında olmadığı, farkında olupta sustuğu şeyler… Beria çok güzel, kocaman kalpli bir kadındı. Çok ağır şeyler yaşamasına ve pişmanlıkları sırtlamasına rağmen sevdiği adamın karşısında dimdik ayakta duran mükemmel bir kadın… İlk başta tanıdığımız karakterler ve son sayfalarda gördüğümüz karakterler çok farklıydı. Aşk insanı gerçekten değiştiriyormuş. Aynı zamanda ikisininde aşkının arkasında durması ve birbirlerine sahip çıkmalarını bayılarak okudum. Son olarak aileler… Anne babaları okumak ayrı hoşuma gidiyor ve her kitapta onları görmek beni mutlu ediyor. Özellikle onların olduğu bölümler çok eğlenceliydi.

Melek BüyüsüDilara Büyük · Müptela Yayınları · 201849 okunma

·

216 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Berfu