youtu.be/krIwTMY3xfk
Ben, babamın en hüzünlü yanıyım.
Ben, babamın aslan kahramanıyım.
Öyle değil mi baba!
Gözlerin kıpkırmızı.
Çok mu ağladın?
Baba, o geceyi bir de benden dinle.
Ama her zamanki gibi dinle,
Tebessümle.
Rüyamda kanat sesleri duydum.
Ardından,
Muhteşem bir koku yayıldı etrafa.
Sanki biraz gül, biraz leylaktı.
Sonra 30 kuş gördüm, hepsi beyazdı.
30 kuş, gökyüzüne şehadet diye yazdı.
Bir ses duydum..
“Hayırdır” dedim.
“Hayırdır” dediler.
Çukur Kuyu’daki gökyüzü
gibiydi uçtukları yer...
Ve beni tutup gökyüzüne yükselttiler.
Kanatlarında kan vardı.
“Hayırdır” dedim.
'Hadi sen de uç,
Bizden hızlı uçabilirsin' dediler.
30 kuş, beni boşluğa bıraktı Baba.
Birden uyandım.
“Hayrolur” dedim.
Meğer; gecesi, vatanım için kâbus
olacak bir güne uyanmışım.
Gökyüzünün yıldızlarını çalıp,
omuzlarına takan hain yüzler
gördüm o gece.
Ruhları yoktu.
Korkar mı senin oğlun, korkmaz..
Korkmadım!
Zekai paşam aradı baba...
Bir hain, adamlarıyla birlikte
size yaklaşıyor
“O makam senin namusundur Ömer.
Ben gelene kadar namusunu koru.
Gerekirse o vatan hainini vur.
Vazifenin sonunda şehadet de var Ömer.
Hakkını bana helal et..”
Paşam, 'şehadet' der demez,
Yine kulağıma kanat sesleri geldi baba.
Rüya değil bu kez.
Uyanıktım.
Muhteşem bir koku yayıldı odaya.
Bir şey oldu o an..
Sanki; ellerim, omuzlarım çeliktendi.
Sanki; tek başıma
tüm dünyayla savaşabilirdim.
Hazırlanıp bahçeye çıktım.
Hainin etrafında
karanlık yüzlü adamları vardı..
Bir arslanın karşısında
duran çakallar gibiydiler.
Engellemeye çalıştım, durmadılar..
Ben de silahımı çekip,
baş haini alnından vurdum...
Yine kuşları gördüm baba...
Bana doğru uçuyordu.
30 kuş, kanat sesleri,
vücuduma dokunan..
Ve kanatlarında kan..
Sala sesi, gökleri yırtan..
Muhteşem bir koku..
Gül mü leylak mı içime yayılan?..
Ve Çukur Kuyu’nun gökyüzü..
Masmavi, bulutsuz ve sessiz..
Ve sessizlik...
İçimde huzur, Gökyüzündeyim.
Ama artık kuşlar beni tutmuyor Baba..
Uçuyorum.. Ve onlardan hızlıyım..
Meğer ben, şehit olmuşum Baba...
Baba, yalnız değilim burada.
Yine ordudayım, Şehitler ordusunda..
Baba, ne oldu biliyor musun?
Peygamber alınlarımızdan öptü.
Şehitlere buyurdu ki;
“Kardeşlerinizi tebrik edin,
Bunlar benim garip şehitlerimdir.
Çünkü sizler düşmanla savaşırken
şehit oldunuz,
Bunlar kardeş bildikleri
hainlerle savaştı.
Sizlerin silahları vardı,
Ama bunlar silahsızdı.
Sizler tanklarla savaştınız,
Bunlarsa kendi tanklarının
altında ezildi.
Sizler uçaklarla
düşmanı bombalarken şehit oldunuz,
Ama bunlar kendi uçaklarından atılan
bombalara göğüslerini siper etti.
Bunlar benim gariplerimdir.
Tebrik edin kardeşlerinizi.”
Baba, milletime söyle;
Al bayrağın dalgalandığı
her yerde biz varız..
Paşama söyle;
Namusumu çiğnetmedim..
Anama, çocuklarıma, eşime, kardeşlerime
söyle; Deki:Ömer size bir vatan bıraktı.
Çekinmeden, bu vatan bizim
diyebilirsiniz.
Çünkü bedelini ödedim.
Baba, ben oğluma, Ertuğrul’a
bu vatan için şehit olmayı öğrettim.
Sen de bana öğrettiğin gibi,
Vatan için yaşamayı öğret.
Bu vatan sizin baba!
Otuz kurşun yedim,
Bedelini ödedim.
Babacığım;
Hürmetle ellerinden öperim.
Ben, babamın en hüzünlü yanıyım,
Ben, babamın aslan kahramanıyım
Ben, vatanımın asil kahramanıyım...
Dursun Ali ERZİNCANLI
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.