Yaşam tarzları birbirine uyan üç kafadarın Beyoğlu'ndaki yaşamlarının anlatıldığı bir roman.
Kitap polisiye olarak piyasa çıksa da içerik olarak ne polisiye ne gerilim kalıplarına girmiyor bana göre. Daha çok psikolojik bir roman edasında.Beyoğlu ve çevresini, tarihi mekan ve yapıları anlatan bir kitap olmuş nerdeyse. Yazarın İstanbul sevgisi kitabın konusunun önüne geçmiş diyebilirim.
İlk 30-35 sayfa ile son 10 sayfayı okumanız kitabı okumuş olmanız adına yeterli. Aradaki sayfalar sanki çok tehlikeli olaylar, ilginç şeyler yaşanacakmış edasındaki cümlelerle adeta sizi oyalıyor. Zaten kitabın sonu da okuyucuyu şaşırtmak adına oldukça zorlama olmuş.
Kitabın dili oldukça sade ancak karakterler arasındaki diyaloglar oldukça sığ ve acemiceydi. Kitap okurken bazı karakterlerin peşine takılıp gidersiniz, sahiplenirsiniz ya bu kitapta aramayın. Polisiye kitaplarında aradığım tadı ve heyecanı ben bulamadım.
İyi okumalar.