Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Batı'nın İslam Felsefesine Bakışındaki Değişim
İslam felsefesinin e tam da İslam'dan Avrupa'ya tevarüs ettiği zamanda –yani 12. ve 13. asırlarda, yok olduğu düşüncesi, “Altın Çağ”dan sonra İslam'ın gerilemesine veya kültürel çöküşüne dair, çok daha önemli bir düşüncenin parçasıdır. Bu düşünce, Avrupa'nın dünyanın diğer bölgelerine üstünlüğünü göstermeye çalışan ve “bilimsel" ayağını oluşturan Avrupa sömürgeciliği ile yakından ilişkilidir. İslam dünyasının sömürgeleştirilme süreci başlamadan –yani 1798’denönce İslam felsefesine dair yazılar kaleme alan Batılı felsefe tarihçileri olayları oldukça farklı yorumladılar. Bunun bir örneği, 1743'te, İslam düşünce tarihi hakkında pek çok bilgi ihtiva eden ve bu düşünce tarihini İbn Rüşd’de bitirmeyen, Augsburg’lu bilgin Johann Jakob Brucker'in (1696–1770) Latince olarak kaleme aldığı altı ciltlik felsefe tarihi (Historia critica philosophiae) eserinde görülmektedir. Brucker, eserinin üçüncü cildinin, 200 sayfadan fazla olan iki bölümünde Arap felsefesine dair yazılar kaleme almıştır; bu bölümlerde İslam'ın klasik dönem sonrasının en önemli filozofları olan Fahreddin er-Razi (1150-1210) ve Nasiruddin et-Tusi'nin (1201-1274) felsefesini ayrıntılı bir şekilde zikretmiştir.
Sayfa 47 - Albaraka YayınlarıKitabı okudu
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.