Kadının erkek karşısındaki konumunu binlerce yıl önceden biliyoruz artık. Kadın, ikinci sınıf, meta, üreme aracı, seks objesi, namus, uğruna ölünecek diye başlanan ama sürekli öldürülen bir canlıdır. Binlerce yıl her toplumda kadına biçilen rol temelde aynı, özelde farklılık gösterir. Bilimde ilerledikçe, teknolojide geliştikçe, politikada çeşitlendikçe insan üzerinde uygulanan politikalar değişmiş, kadınların verdiği mücadeleler de sıklaşarak olması gereken yerde bulunması için çabalar sarf edilmiştir. Kadının kendi verdiği mücadele başta ve en güçlü olmak üzere; düşünsel ilerlemeler sağlayan eylemlerimiz günümüze yaklaştıkça kadına verilen değerde kıpırdamalar yaratmıştır(!). Mary Wollstonecraft'a kadar olan kadına yönelik davranışlar için hadi diyelim ki sıfır hak. Wollstonecraft'tan bu yana geçen 215 yılda hiç mi gelişmedik insanlık olarak? 215 yıl önce Wollstonecraft'ın anlattıklarına bakınca değişen hiçbir şey yok. Kadın hala aşağılan, hor görülen, din adamları tarafından insan olarak dahi görülmemeye çalışılan bir canlı. Erkek egemen bir dünyada felsefede, edebiyatta, politikada nam salmış, tüm dünyada değerli görülen kişilerin, kadınlara gelince ahmak kesilmesi çok acayip. Kadın kadar taş düşsün başımıza.

Kadın Haklarının GerekçelendirilmesiMary Wollstonecraft · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,558 okunma

·

877 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.