Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
"Bu kitabı kişisel gelişmeyin diye yazdım, toplumsal gelişin. Etrafa da gram katkınız olsun." Demiş yazar. Evet bu sözle başlamak istedim çünkü kitabı okurken beni en çok etkileyen cümlelerden biri oldu. Gerçekten de oturup düşündüğümüzde hep kişisel gelişim. Kendimizi geliştirmekte iyiyiz peki ya bu gelişimi neden topluma yansıtmıyoruz? Çoğu insan kendini geliştirmeyi sadece diğer insanların gözünde belirli bir statüye erişebilmek için yapıyor. Oysa herkes yaşadığı topluma bir şeyler katsa da toplumsal gelişsek. Pek tabii kitapta değinilecek bir sürü konu var. Zaten yazar bunları başlıklarla da çevrelemiş. Ben bu başlıklara değinmeden önce özellikle yazarın da bahsettiği çocuk eğitiminden başlamak istiyorum. Ne de güzel anlatmış, Alman çocukla bizim çocukların durumunu. Kitabın adında geçtiği gibi, ne yapmaya kalksak annemiz ya da çevremizdeki insanlar tarafından yapılmaya çalışılıyor. Önce çocuğu "onu yapamazsın, ben yapayım sen otur, senin yaşın uygun değil, sen yapmayı bilmezsin" gibi yargılarla köreltiyoruz. Sonraki dönemlerde de ya başkasından bekliyoruz ya da yapmamak için kırk takla aşıyoruz. Basit bir mevzu gibi görünen bu başlıca sorun ileriki dönemlerde toplumdaki rollerimizi yerine getirememizi sağlıyor. Türk toplumu olarak fazla sevecen insanlarız. E tabii bu sevecenlik boyutunu abartıp aşırı kollamacı bir hal alıyoruz. Aslında bu boyutta çocuklarımıza zarar verdiğimiz gerçeği ortaya çıkıyor. Ne demişti yazar; "kendi hayatını yaşayamayan insanlar çocuklarının hayatını yaşar." Çocuklarımızı onların istedikleri gibi değil de kendi istediğimiz şekilde yaşatmaya çalışıyoruz. Onlara danışmadan, fikirlerini almadan, neyi isteyip neyi istemediklerini sormadan kendimiz açısından doğru gördüğümüz hayatı dayatıyoruz. Hem de özgürlüklerini yok sayarak. Hayatlarını çalıyoruz belki de en açık anlatımıyla. Sadece büyükler mi? Hayır! Çocuklar olarak da kültürümüze bağlıyız pek tabii(!) Kendi seçimlerimizi dile getirip de başarısız olma ihtimalinden korkup, kültür deyip büyüklerimize karşı gelmek(!) istemiyoruz. Böylece topluma yön vermek yerine savrulup gidiyoruz bu toplumu değiştirmek yerine. Tüm bildiklerimiz başkalarından öğrendiklerimizdir. Günün birinde bazı insanlar sizden bir şeyler öğrenecek. Onlara en başında saygıyı öğretin. Sonrasında düğümler tek tek açılacaktır. Ha bir de yazarın da dediği gibi; her birimiz Süpermen olabiliriz günün birinde. Yeter ki pelerinimizi kendimiz bağlamayı başaralım. Evet evet! Kişisel gelişmeyin, toplumsal gelişin..
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi BağlardıAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 20195,2bin okunma
·
1.337 görüntüleme
Sercan okurunun profil resmi
"Kendi hayatını yaşamayan insanlar, çocuklarının hayatını yaşar." Çok üzücü ve doğru bir çıkarım...
İpek okurunun profil resmi
Kesinlikle öyle
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.