Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Öykü türünün bende ayrıcalıklı bir yeri var; özellikle çok kısa olmayanları daha çok seviyorum ve bitmesin istiyorum. Kitap 88 sayfa; en uzunu 12 en kısası 4 sayfa tutan dokuz öyküden oluşuyor ve 2015 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü almış. Kapak tasarımı bende iç açıcı, sıcak bir duygu uyandırdı. Arada elinize alıp bakmak isteyeceğiniz türden bu hoş tasarımın kendisi de çizimi de yazara ait. Öncelikle bir yerli kadın yazarın uzun duygusal analizlerine kendimi hazırlayarak (evet bunun önyargı olduğunun farkındayım) derin bir soluk aldım ve ilk öykü Perihan'ı okumaya başladım. Gündelik yaşamla ve her yerde karşılaşacağımız kişilerle ilgili hele ki duygusal kitaplar çok ilgimi çekmez. Ancak insanları, onların duygularını, düşkırıklıklarını insanı sıkmayan, boğucu bir dil kullanmadan anlatan bu kitap okuma ve yazma deneyimi konusunda farklı ufuklar açtı diyebilirim. O, Sıkıntı, Soba, Arayış...sonra Nokta. Vasıfsız'dan sonra Ayrılık ve en son kitaba adını veren öykü: Dış Kapının Mandalı. “Dış kapının dış mandalı” deyiminin TDK deyimler sözlüğündeki karşılığı - Uzak akraba. - Önemsiz ve değersiz (kişi). Yazarın bu deyimi kitabına ad olarak vermesinin nedenini öyküleri okudukça anlayabiliyorsunuz. Gündelik yaşamın sıradan insanlarını (ya da sıradan insanların gündelik yaşamlarını) konu alıyor kitap. Öykülerin kahramanların o denli gözümüzün önünde ve artık kanıksadığımız türden kişiler ki gerçek yaşamda artık onları görmüyor ya da görmemeyi yeğliyoruz. Belki önemsiz, haklarında düşünmeye ya da bir yargıda bulunmaya değer bulmadığımız bu insanlar bizlere kendimizi anımsatıyordur, kim bilir. Şimdi bu insanları ve tekdüze yaşamlarını okumak ne kadar ilgi çekici olabilir ki diye pekala düşünebilirsiniz. İşte adım adım ilerledikçe bunun yanıtı satır aralarında usulca ortaya çıkıyor. Öyküler arasında çapraz bağlantılar kurgulanarak zaman ve mekan sıçraması yapılması, okurun bu türden beklenmedik rastlantılara şahit olmasına neden oluyor ve bu da insanı hoş bir şaşkınlığa düşürüyor. İlk karşılaştığımız yaşamla yıllar sonraki görüntü arasındaki köprüde neler olduğuna hiç değinilmediği için bu zaman sıçraması sırasında yaşananlar biraz da okurun düş gücüne bırakılmış. Bu kurgusal rastlantılar sıradan(!) yaşamlara dinamizm ve hatta belki de bir tür gizem katıyor. Birinci öykünün yürek burkan yaşamında silik bir kişilik sergileyen Perihan, aynı zamanda son öykünün de gizemli kahramanı. Nokta'da tanıdığımız ama adını öğrenemediğimiz Eda, kapıya ve mandalına vuruluyor ve sonrasında Perihan'ın yaşamına ona hissettirmeden dokunup geçiyor. Ve kapının üzerindeki o mandal...dış kapının mandalı. Hani o deyimde vurgulanan önemsiz insanlar, onların duyguları, düşünceleri vardı. İşte onlar (bir bakıma) bu kapıdaki mandalla maddeselleştirilmiş: İlk öyküde ölçülü bir erotizm, sonuncudaysa gizem. Biraz daha uzun olmasını dilediğim, duygulara/yaşamlara dokunan, içinde yaşama, yaşanmamış anılara dair buruk öyküleri anlatıyor Dış Kapının Mandalı.
Dış Kapının Mandalı
Dış Kapının MandalıArzu Uçar · İthaki Yayınları · 2020137 okunma
·
266 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.