Gönderi

760 syf.
·
Puan vermedi
" BİR HATIRAT: Daha önce İş bankası yayınları hatırat serisinden çok kitap paylaşmıştım; bu serinin "hastasıyım" diyebilirim... Bu kitap 2020 yılının son aylarında çıkmıştı. O zaman kitap satış yerinde görüp, "sonra alırım" demiştim, araya salgın tedbirleri girdi sonra kitap yok oldu. Bu yılın başında yeniden basıldı. Bu sefer de "nasılsa %40 indirime girer" dedim bekledim. Geçen hafta %40 indirime girdi ve aldım. Hüsrev GEREDE, sadece bir diplomat olarak değil, bağımsızlık mücadelemiz de büyük katkısı olmuş, cumhuriyetin kurucu babalarından ve Samsun'a çıkan 18 milli mücadeleciden biri. Asker kökenli: Cumhuriyet öncesi hem balkanlarda hem doğu cephesinde görev yapmış bir subayımız. Erzurum ve Sivas kongrelerindeki heyetin içinde. Onun GEREDE soyadını ATATÜRK vermiş. Soyadını n alış hikayesi biraz trajik: TBMM ona Bolu ve Düzce isyanlarını bastırmakla görevlendirmiş. O görev esnasında pusuya düşürülüp, GEREDE ve Düzce'de asiler tarafından esir tutulmuş. Hatta ölümden dönmüş. Yani GEREDE soyadı buradan geliyor. Daha sonrasında da Askerlikten ayrılıp milletvekilliği yaptığı dönemler başlıyor ve sonra da kurt bir diplomata dönüşüyor. Budapeşte, Sofya, Tahran, Tokyo, Berlin ve Rio de Janeiro büyük elçisi olarak görev yapıyor. Bu hatırat, 2. Dünya savaşının odak noktası ve en önemli başkent olan Berlin büyükelçiliği sırasında tuttuğu notlardan oluşuyor. Manzarayı şöyle düşünün; eğitimli gençliğini bağımsızlık mücadelesinde yitirmiş, ekonomik olarak toparlanmaya çalışan, önceki savaşların yarasını saramamış bir TÜRKİYE var. Ve bu Türkiye'yi 2. Dünya savaşının başında kendi yanlarında görmek isteyen, daha doğrusu savaşa sokmak isteyen İngiltere, Almanya ve Rusya (Sovyetler Birliği) var. İşte savaşa girmemek için, diplomatik sahada "top çevirmeye" çalışan Türkiye, en iyi yetişmiş eğitimli personelini önemli ülkelerin başkentlerinde görevlendirmiş. Hüsrev GERDE de onlardan biri. Hatırat okumaya meraklıyım zaten, bunu da ilgiyle keyifle zaman zaman da şaşkınlıkla okudum. Biliyorsunuz, basında, TV de ve sosyal medyada, 2. dünya savaşı hakkında sağdan soldan duyduklarıyla kendisini alim zanneden bir sürü zır cahil var. Bu hatırat bir dönemin fotoğrafını çekmesi açısından çok önemli. Elbette 700 sayfalık bu kitabı anlatacak değilim. Meralısının bu hatırattan haberi oldun ve okusun diye paylaşım yapıyorum. Yine de bir iki not izlenim sunayım: - Bu kitaptan gördüğüm ve gülümsememe yol açan bir konu şu; o dönemde diplomatlar ve devlet yöneticileri birbirlerine nezaket olarak, kendi fotoğraflarının üzerinde bir kaç satır yazıp imzalayıp hediye etmesi. Mesela Hitler de, Büyükelçi Hüsrev GEREDE'ye kendi fotoğrafını imzalayıp vermiş. Bu kitapta benzer çok örnek var. Demek ki o dönemde böyle bir diplomatik gelenek varmış. - O dönemde TC olarak iyi istihbarat çalışmalarımız varmış bu belli. Örneğin Almanların Fransa'yı işgal planını çok önceden askeri ataşemiz kendi temasları sonucu öğrenmiş. Bunu Ankara'ya bildirmişler. - HİTLER, başa geçince, Almanya'nın yetişmiş diplomatları yerine hep kendi partilisi ve sevdiklerini büyükelçi olarak atamış (Diktatörlerin ortak özelliklerinden biri olsa gerek ). - Her diplomat gittiği ülkede bir çevre edinmeye, bazı dostluklar tesis etmeye çalışır. Bunun için hediyeler de sunar. Bizim Berlin büyükelçimiz de, Almanya'da, üst düzey görevlilere "kuru incir, fındık, tekel likörü" hediye etmiş. Her neyse, bu kitap hem belge hem fotoğraflarla çok ilgi çekici. Bir parça yakın tarihe merakınız varsa kesinlikle sıkılmazsınız." Alıntıdır... Kartal Yolcu
Hitler Almanyası'nda Berlin Sefirliği Hatıralarım
Hitler Almanyası'nda Berlin Sefirliği HatıralarımR. Hüsrev Gerede · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202034 okunma
·
503 görüntüleme
La Perduta Gente okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş emeğinize sağlık
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.