İkinci başlığından da anlaşılacağı üzere kitap bir kılavuz niteliğinde yazılmış ve vadettiklerini de bir düzeyde sunuyor. Hassas ruhlu olarak tanımlayabileceğimiz 'hayli duyarlı kişi'yseniz (highly sensitive person) ve içgörü kazanmak adına çok fazla özyönelim sağlayamadıysanız ilk adım için gayet yerinde bir tavsiye olur. (Benim için, ekstra bilgi edinmemi sağlayacak bir kılavuz olmadı. Bu, zaten daha önceden ilgili olduğum konular olmasından kaynaklı da olabilir:)
Kitapta defaatle altı çizilen mesele, nevrotik kişilik ile yüksek duyarlı kişiliğin birbirine karıştırılmaması gerektiği. Kısaca değinecek olursak: Biri, sadece kendine yönelmiş, başkalarının fikirleriyle var olan kaygılı bireyken; öteki, tüm dünyaya yönelik aşırı empati halindeki, kendisi ve diğer insanların yaşamlarına yüksek duyarlılık besleyen kaygılı birey. Birinin, benliğiyle barışıp kendilik imajını başkaları üzerinden değil kendi varlığı üzerinden kurması gerekirken; ötekinin, kendisini tanıyıp bu yüksek uyarılma halini kabullenerek yaşaması gerekir... Bu gibi olumsuz ifadelerin aksine kitapta da üzerinde durulduğu gibi yüksek duyarlılık hali; birçok avantajı olan, farklılıkları görmeyi sağlayan, bir zarafeti ve inceliği de içinde barındıran bir paket şeklinde sunulur size. Bir nörotisizm değildir. Diğerlerinin kaçırdığı incelikleri yakalamak ve artık rahat olmama hali olan uyarılmışlık seviyesine erken ulaşma halidir.
Fizyolojik yük kaldırma eşiğimizi test etmek kadar kolay değildir psikolojik eşiklerimizi test etmek. Özellikle hayata karşı aşırı hassasiyet barındıran ruhlar için gereğinden fazla uyarılma bir yıkımla sonuçlanabilir. Aşırı uyarılma haliyle baş etme yollarınızı keşfetmek adına başvurabileceğiniz kaynaklardan biri olabilir:)