Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

133 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Bir Pipodan Fazlası... ____Sait Faik, Oktay Rifat,Bilge Karasu, Tahsin Yücel, Çetin Altan, Oktay Akbal, Nurullah Ataç ve nam-ı diğer edebiyat kalemşörleri tarafından dilimize kazandırılmış birçok kitabı olan Komiser Maigret – pardon Simenon, çünkü Simenon’un kendisinden daha ünüvar bir roman başkarakteri olmuştur Maigret karakteri- dünya çapında neredeyse milyonlar satmış ve tabiri caizse; en havuz başı, şezlong üzeri, öğlenin herhangi bir kara sıcağında, söğüt gölgesi altında ya da çölde çay içerken okunacak en basit, atıştırmalık polisiye kitaplarında dahi, edebi üslubundan asla taviz vermeğen, sıkmağan bir kurgu zekasına sahip, bütün bunların ötesinde, Maigret karakterinin kalemden bedenini oluşturmağa başladığı yıllarda, ortada daha pek böyle Maigret üzerine kurulu bir polisiye kitap dizisi yokken, oluşturduğu taslakları yayıncısına götürüp, yayıncısının: ‘’Bunlar tutmaz!’’ deyişi ki kitabın önsözünde yayıncısının fikriyatının daha açık bir ifadeyle örneklendirildiği gibi: ‘’ Bu sıradan vatandaşı, silah taşımayı sevmeğen,karısına sadık, hiçbir aşırılığı olmağan bu şişman polis nasıl satılacaktı?’’ ünlemlerine karşın, onu ikna edip yazmağa başlaması ve sonunda muvaffak olmasıyla sonuçlanan bir yazma serüveninden bahsediyoruz Simenon için... ____İlk Maigret romanı, ''Pietr-le-Letton’’ oluyor. Yayıncısını ikna ettikten sonra bir teknede, Hollanda’da yazıyor bu ilk romanını.Eş zamanlı olarak bu ilk romanın devamlarını da yazıyor. Simenon’un 1929 yılında kafasında kurguladığı Komiser Maigret karakterinin macerası, 1972’de ‘’Maigret et Mr. Charles'' kitabı ’ile noktalanıyor. Bu polisiye roman dizisinin ünü, öyle devcileyin bir hale geliyor ki, 1930’lardan başlayarak bütün dünyada ün kazanıyor ve sırasıyla beyaz perdeye,tv dizilerine,tiyatrolara uyarlanıyor, hatta 1966 yılında Hollanda’nın Delfzijl limanı için, Maigret karakterinin heykelini yontup, başköşeye dikiyorlar. ___Geniş kitleler tarafından sevilmesinin nedeni ise bana göre, en azından okuduğum üç kitabını mesnet olarak alırsam; Maigret karakteri, devletin soğuk yüzünün bir devamı niteliğinde olmaktan çok, daha çok halka yakın, iletişimi güçlü bir taşralı, kunt olmağan bir dedektif profiliyle, olaylara bakışı noktasında, bireysel sanrılara kendini kaptırmayan, şüphelilere kesin yargılarla hüküm vermeyen, onları olabildiğince konuşturup, gerçek suçluların , suçsuzlardan kendilerini itiraf yoluyla ayırt edilmesini sağlayan babacan, aile ilişkileri de güçlü bir dedektif olmasındandır. ___Sözkonusu Maigret ve Muhbir kitabına gelecek olursak, Simenon bu romanı 1971’de kaleme alıyor. Romanda, yeraltı dünyasının zengin bir figüranı olan Maurice Marcia adındaki karakterin, metresi ve yine yeraltı dünyasının birtakım çeteleri arasında gerçekleşen bir cinayet olayının, isimsiz bir muhbir ve farklı eyaletlerdeki dedektifler tarafından Maigret’e sağlanan bilgiler ve yine Maigret’nin de bu bilgileri eşsiz tahlil gücüyle açıklığa kavuşturulması üzerine kuruluyor.Kısa ama her zaman olduğu gibi tipik bir Simenon olay örgüsü ve yoğunluğu içeriyor.Kesinlikle bir sonraki bölümlerini merak ettiren,sıkılmadan okunulabilecek keyifli bir kitap. Ama Simenon’un bu ve diğer bütün kitapları için, Max Jacob’ın bu kitabın önsözünde de dediği gibi: ‘’Simenon, insan sürüsünün, içindeki bireyi eşsiz bir yetenekle tasvir etmektedir." İşte bu kitapta da Max Jacob'un bu imine yakışır nefis emareler var! Ayrıca Simenon'un Maigret karakterinden ibaret olmadığını da ayrıca bu sonun hemen şurasına teyelleyelim.Keyifli okumalar dilerim...
Maigret ve Muhbir
Maigret ve MuhbirGeorges Simenon · Sungur Yayınları · 19868 okunma
·
264 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.