" Yeter Ki Sonu İyi Bitsin " başlığıyla dilimize çevrilen eser, William Shakespeare ait beş perdelik bir tiyatro eseridir. Tercüme eden Özdemir Nutku'nun önsözde değinmiş olduğu bilgiler ışığında, oyunun yazılış ve oynanış tarihi üzerine herhangi bir kanıt bulunamamasına rağmen, yapılan araştırmalar değerlendirilerek, oyunun aşağı yukarı 1602-1604 yılları arasında yazılmış olabileceğini öğrenmekteyiz. Oyunun türü komedyadır. Ama eserde Shakespeare, güldürmekten ziyade düşünmeye sevk etmekte seyirciyi. Çünkü eserin konusu; bir erkeği deli gibi seven bir kadının, tam kavuştum muradıma hasıl oldum derken, nasıl yüz üstü yapayalnız bırakıldığını anlatmaktadır.
İnsanoğlu yaşamı boyunca hep bir arayış içerisindedir. Kimisi Hermann Hesse'nin Siddharthası gibi, variyetten vaz geçip özüne arif olmak ister. Kimisi de huzurlu ve mutlu olmak, kendince doğru bildiği yolda yürümek ister. İnsanoğlu sık sık yanlış yollara sapsa da, en nihayetinde doğru yola erişir. Bütün bunların hepsi sağlam bir karakter ve sarsılmaz bir irade ile mümkündür. Birey istediği kadar, zihninin aymazlığında kaybolsun, acı çeksin. Acı çektikten sonra, doğru yolu bulması kaçınılmaz bir sondur.
Bu oyunda da kahramanımız Bertram kralın baskısıyla soylu olmayan ama ünlü bir doktorun kızı olan Helena ile evlenmek zorunda bırakılır. Bertram kibri ve deneyimsizliği yüzünden, cinsel dürtülerinin ve yanlış dostlarının kurbanı olur. Üstelik Helena'yı soylu bir kana sahip olmadığı için, aşağılar ve terk eder. Zavallı Helena bütün hakaretleri sineye çekerek, sevdiği erkeğin de kendisini sevmesi için elinden ne gelirse ardına koymaz. Çünkü bütün varlığını Bertram'a adamıştır. Nitekim şu satırlarda, Helena'nın Berttam'a karşı hissettiği derin sevgi gün yüzüne çıkmaktadır.
" Benim için her şey bitti artık.
Bertram'la birlikte hayatım da gitti.
Bu, tıpkı gökteki parlak bir yıldızı sevip
Onunla evlenmeyi düşünmek gibi. "
Düşünüyorum da neden, insanlar sevilmediği ve onurları zedelendiği halde, bile bile koşulsuz sevmeye tabii olurlar. Aşk, onurlarından üstün müdür? Yada aşk her türlü yanlışı affeder mi? Kim bilir. Aşk mı, onur mu? Sizce hangisi kazanacak? Yada ikisi birbirini dengeleyerek, mutlu sona mı ulaşılacak. Öğrenmek istiyorsanız, okumalısınız!...
Shakespeare'in okumuş olduğum ikinci eseri olmasına rağmen, derin anlam ifade eden sözlerini bulunduğum her ortamda ifade eder oldum. Dikkatimi çeken bir unsur da, Jane Austen'in kitaplarında sezinlediğim nüktedanlık, Shakespeare'in kitaplarında yoğunlukla hissedilmekte. Zaten Jane Austen Shakespeare'den fazlasıyla etkilendiğini ifade eden sözlerini " Mansdield Park " adlı kitabında okurlarına yansıtmıştı.
Değerli okurlar, benim Shakespeare'in kitaplarına olan ilgim artarak devam etmekte. Benim hissettiklerimi hissetmeniz adına Shakespeare okumanızı tavsiye ederim...