Kitap, anlattıkları zevkle ve merakla dinlenen Muhsine Hanım’ın gençliğinde yaşadığı bir hikayeyi dinlemeye meraklı komşularına anlatmasıyla başlıyor. Muhsine Hanım ilk eşi ile mutluluğu bulamayınca ondan boşanıyor ve hizmetçi olarak iş bulduğu bir köşkte hikayemiz başlıyor. Köşkün hanımefendisi, Ruşen ve Çeşmifelek adında iki kahyası ile bu cinli köşkte birlikte yaşar. İşlere yardımcı olması için genç bir hizmetçi ararlar, ancak bu cinli köşkte hizmetçiler bir zaman sonra kaybolur, cinler onu yanlarına alırlar. Muhsine Hanım da güvendiği birinin aracılığı ile işte bu köşke yeni hizmetçi olarak gelir ve kendini olayların ortasında bulur. Geçen her gün, yeni istekler, yeni sorular, yeni sınavlar ile Muhsine Hanım için daha da zorlaşır. Köşkün cinlerine hizmet edilmezse ve istekleri yapılmazsa, çarpılacaklarından ve yenileceklerinden korkan köşkün hanımları, tüm isteklere boyun eğerler. Muhsine Hanım da evin cinlerinden aldığı ilan-ı aşklara karşı ne yapacağını şaşırmış halde kalır. Evin cinleri daha önce de emellerine alet ettikleri diğer genç hizmetçiler gibi Muhsine’yi de ağlarına düşürmeye çalışırlar. Olaylar git gide içinden çıkılamaz bir hale gelirken, Muhsine Hanım bir gece, yine kör talihine razı, odasında dolabından çıkacak cini beklemeye başlar. O gece dolabından Hasan çıkar. Yaptıkları sohbetten sonra Hasan ve Muhsine birbirlerine tutulurlar. Muhsine’nin bütün bu oyunların sonunda diğerleri gibi heba olmasını istemeyen Hasan, evdeki bütün hesapları bozmak için harekete geçer. Hasan köylüleri ayaklandırır ve hep birlikte gulyabani ve cin kılığındaki köşk işçilerini yakalarlar. Tüm bu oyunun sebebinin hanımefendiyi delirtmek ve malına konmak olduğunu anlarız. Hasan ve Muhsine bu olaydan sonra evlenir ve hanımefendi ile birlikte köşkte yaşarlar, hanımefendi ölünce de tüm mallarını bu çifte bırakır. Köşkteki hikaye, esasen neredeyse her bir Türk’ün iyi bildiği “Süt Kardeşler” filmindeki oyunun aynısı. Bu yüzden sonunu tahmin etmekte zorlanmıyorsunuz. Ancak yine de, sürükleyici yapısı ve komik dili ile kitap sizi bağlıyor. Sonunu bilseniz dahi zevkle okumaya devam ediyorsunuz. Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan, kendisini sinemaya da taşımış trajikomik bir klasik.

GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Kızıl Panda Yayınları · 202011,1bin okunma

·

221 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ediz