Gönderi

Güçlü ülke değilseniz, önce korumaya sonra da sömürgeye başlarlar.
Osmanlı deniz kuvvetlerine gelince; Dünya Savaşı öncesinde, bahriyelilerin eğitimi ve askeri mühimmat ihtiyacı uzun yıllar İngiliz amirallerin komutasında yürütülmüştür. Osmanlı savaşa dahil olduktan sonra müttefik Alman askerlerinin karşılaştığı manzara kendi ifadelerine göre şöyledir; “Bu arada Türk Deniz Kuvvetlerinin eski öğretici usta faaliyetlerinde hayret verici şeyler tespit ettik. İngiliz bahriye misyonerleri Türk Deniz Kuvvetlerinden imkan dahilinde savaş gücü olmayan teşkilat meydana getirmek için akla gelebilecek her türlü çabayı sarfetmişlerdi. Topçuların top mermilerinden barutlar boşaltılmıştı ve boşaltılan mermi aynen kartuşa yerleştirilmişti ki, hiçbir şey belli olmuyordu. Torpidoların ince mekanik kısımlarında öyle değişiklikler yapılmış ki, böyle bir atışta daire şekilde yol alıp, düşman yerine kendi savaş hatlarına zarar verebilir. Almanya'dan gelmiş iyi torpidobot-muhriplerin buhar borularına daraltıcı flanşlar ilave edilmiş ki, makineler sadece yarım buhar alabiliyor ve ancak devir aletleri onsekiz deniz mili hıza yetiyor. Buhar kazanlarında birçok sıra su boruları civata ile tıkanmış ki buhar istihsalinde iş görmüyorlar. Mil yataklarında öyle çok sürtünme vardı ki, makineler ancak çok kısa zaman ve ancak yarımyol çalışabilirdi. Projektörler ve sinyal lambaları aydınlatmıyordu, sigortaların yenilenmesine rağmen dinamolar kalın kurşun teller dolayısıyla tesisata öyle yüksek bir akım veriyordu ki, patlayıp yanıyordu. Makinelerin ve topların parçaları sökülmüş ve bulmak mümkün değildi. Uzun soruşturmalardan sonra ancak birçok atölye ve fabrikalar tespit edilebildi ki, parçalar özenle, sözüm onaiyileştirilmek için verilerek dağıtılmıştı. Anlaşıldığı gibi bunlar neredeyse daima İngiliz ve Fransız firmalarıydı."
Sayfa 53
·
555 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.