Kırık Sühve benim çok fazla beklentim olmadan eğlenmek için aldığım bir kitap oldu ama maalesef kitabın ilk sayfalarından son sayfasına kadar zorlanarak okudum. Kitabı okuyan ve yorumlayanlara baktığımda neredeyse herkesin çok sevdigini ve yüksek bir not verdiğini gördüm. Özellikle beklentimin olmadığına dair altını çizmek istiyorum çünkü kitabı sevmediğimi fark ettiğimde en azından almak isteyenlere eleştirel bir yorum yazmak için kitaba devam etme kararı aldım ve okurken not tuttum. Yorumumu okumaya devam etmeden önce size bu kısımdan sonrasının spoiler içereceğini belirtmek istiyorum. Kitabın benim için çok kötü olmasının nedenlerinden biri kesinlikle ilk 30 sayfa. Yazar ilk sayfalarda okuyucuya kitaba dair çok büyük bir bilgi veriyor ve bu bilgi kitaplarda ‘mantık’ arayan okuyucular için çok zorlayıcı bir durum. Kitabın ilk bölümünde bir çiftin gelecekte yaşayacağı bir ayrılık sahnesi okuyoruz ve bu karakterlerin isimlerini öğreniyoruz. İsim konusunun altını çizmek istiyorum çünkü bu detay kitapta çok önemliydi. Kitabın devamında yani ikinci bölümünde ise bu ki karakterin nasıl tanıştığını okuyoruz. Biraz daha açmak gerekirse, Eyşan adında kadın karakterimiz arkadaşı Verda’nın ısrarıyla bir nişan törenine gidiyor ve bu törende biz (Ömer) Asaf ve İnci adında bir çiftin evliliğe adım attığını görüyoruz. Nişanda Eyşan lavaboya giderken bir adamla karşılaşıyor ve bu adam kendisini Ömer olarak tanıtıyor ve böylelikle kitabın ana karakterleri birbiriyle tanışmış oluyor. Bir okuyucu olarak bu kısımdan sonrası ise gerçekten çok zorlayıcı oluyor çünkü biz ilk 30 sayfada aslında erkek karakterin başkasıyla (zoraki) bir nişanlılık sürecindeyken nasıl başka bir kadına aşık olduğunu ve hatta utanmayıp aynı zamanda onunla da sevgili olduğunu okuyoruz. Bu süreçte ise nasıl oluyor bilmiyorum ama Eyşan gittiği nişan törenindeki nişanlanan kişileri asla görmüyor ve özellikle nişanlanan kişilerin isimlerini aklında tutamıyor. Bundan daha da garibi nişana beraber gittiği arkadaşı Verda’nın sevgilisinin Ömer Asaf’in abisi olduğunu öğreniyoruz ve Verda nasıl bir arkadaşsa asla Eyşan’a Ömer’in kim olduğunu söylemiyor. Buraya kadar sabırla okuyup ‘mantığınızı’ kaybetmediyseniz devam ediyorum :) Bir okuyucu olarak her zaman kitaplarda akıcılık veya güzel işlenilmiş bir kurgu beklemek elbette olağan değil, fakat hem kurgunun mantıklı olmaması hem de kitaptaki karakterlere içinizin ısınamaması çok zorlayıcı oluyor. Yazarın ilk 30 sayfada kitapta olacak olayları okuyucuya vermesi beni karakterlere karşı çok soğuttu ve ister istemez onarılmayan önyargılar oluşturdu. Bir yandan yazarın bu cesur tekniğini taktir ettim, diğer yandan belki aynı kurguyu daha farklı bir şekilde yazsaydı belki az da olsa bir tık daha sevebilirdim dedirtti. Kitapta dikkatimi çeken diğer detaylara gelecek olursak kadın karakterimizin istisnasız her diyalogda öncelikle her şeye karşı çıkması veya olumsuz bir cevap vermesinin ardından, karşı taraftan gelen ilk itirazda hemen ikna olması çok garip bir durumdu. Yazar kitapta çok fazla betimleme kullanmamış fakat bazı sahnelerde özellikle betimleme yazılmak için çok fazla metafor kullanılmıştı. Bir kedi sahnesi vardı mesela, gerçekten hiç anlam veremediğim bir şekilde kedi üzerinden metaforlar yapıldı ve bu dört sayfa boyunca sürdü. Onun haricinde iki ana karakterlerin ilk tanışmalarının ardından birbirilerini tanıma ve sevgili olma sürecinde koskocaman İstanbul gibi bir şehirin küçücük bir mahalle kadar gösterilmesi kitabı gerçekçi bulmamamı sağladı. Örneğin; Eyşan’ın her parkta, markette veya bir gezide gittiği her yerde Ömer’i görmesi ve bu bakışmaların yazar tarafından hep ilahi bir durummuş gibi ‘’Ve sonra O’nu gördüm’’ diye yazılması… Yorumumu biraz toparlayacak olursam Kırık Sühve başkalarına alın okuyun diyeceğim bir kitap olmadı maalesef. Kitabı yarım bırakmadıysam bu da akıcılığından kaynaklıydı, kurgu mantığınıza işlemese de yazar bir şekilde kitabı sürükleyici bir şekilde yazmış fakat onun haricinde sevdiğim bir detay olmadı.

Kırık SühveÜmran Tan · Dokuz Yayınları · 2021205 okunma

·

1.074 görüntüleme

Rümeysa

@kanemakane ·

02 Mart 2022 10:28

Böyle açıklayıcı yorumlara bayılıyorum, teşekkürler:)

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hatice