En güzel anılarımız, bizi mutlu eden anları düşündüğümüzde ilk aklımıza gelen zamanlar çocukluk yıllarımız oluyor. Bence bunda hayatı yavaş yavaş , özümseyerek ve keşfederek yaşamamızın etkisi büyük. Teknolojinin hayatımızda önemli bir yer kaplaması ile birlikte ,hayatımız kolaylaşırken diğer yandan da zaman kavramı ön plana çıkarak önem kazanmış oldu. Size de oluyor mu bilemiyorum ama bazı günler kendimi kurmalı oyuncaklar gibi sürekli koşturup, zamana karşı yarışıp gün sonunda bitap düşmüş bir halde buluyorum. Tükenmişlik sendromu nedenlerinden biri de bu herhalde. Bazen durmalı, hayatımızdaki tüm fazlalıklardan kurtulmalı. Hindistan gibi gelir düzeyinin çok düşük olduğu ülkelerde insanların azla yetinerek yaşadıkları ama çoğunu bilmedikleri için daha mutlu oldukları söyleniyor.
Bu kitap pazarlama ve tüketim ilişkilerini ele alan akademik makalelerden oluşuyor gibi gözükse de felsefe, mimari, sosyoloji, tasavvuf gibi oldukça geniş bir yelpazeden sade yaşam ve tüketim ilişkisini ele almış. Bence her seviyeden konu ile ilgilenen herkesin keyifle okuyacağı bilimsel bir kitap olmuş